Ana Sayfa  |  Site Haritası  |  Forum  |  Chat
‹ Anasayfaya geri dön  |  Sivaslilar.net  |  Sivastuning.com
Sivasspor


Hoşgeldiniz
Zurück   SivasSpor.com - Yiğidoların Özgür Sesi > Taraftarlar Bölümü > Rakip Taraftarlar (Aramıza Hoşgeldiniz)

Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil

--->: Gençlerbirliği
Alt 18.09.2008, 12:55   #171
kerami58
Yiğido
 
kerami58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 14.11.2007
Yaş: 37
Mesajlar: 331
Thanks: 262
121 Mesajına 197 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 655 kerami58 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart --->: Gençlerbirliği

keşke herkes sizin gibi düşünebilse ama bu başarıyı çekemeyen çoook...
kerami58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Bu Konuda kerami58'a Teşekkür Eden Üyelerimiz...
--->: Gençlerbirliği
Alt 01.10.2008, 01:32   #172
anti-istanbul
Acemi Yiğido
 
Üyelik Tarihi: 15.08.2007
Yaş: 67
Mesajlar: 57
Thanks: 0
30 Mesajına 95 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 636 anti-istanbul Maalesef Forumlarda cok az yorum yapıyor.
Standart --->: Gençlerbirliği

Dostlarım Bayramınızı kutlar sağlık ve esenlik dilerim.
anti-istanbul isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Bu Konuda anti-istanbul'a Teşekkür Eden Üyelerimiz...
--->: Gençlerbirliği
Alt 29.10.2008, 19:59   #173
anti-istanbul
Acemi Yiğido
 
Üyelik Tarihi: 15.08.2007
Yaş: 67
Mesajlar: 57
Thanks: 0
30 Mesajına 95 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 636 anti-istanbul Maalesef Forumlarda cok az yorum yapıyor.
Standart --->: Gençlerbirliği

Bazı sözleri paylaşayım sizlerle.

Bazilari yaşadiği şehri veya memleketi olmayan yerleri daha çok seviyor nedense !

Şehrinin milliyetçisi olmayan Ülkesinin hiç olmaz !

Güçlünün yaninda olan kaypak olur yörüngesi,güç merkezi değiştikçe firildak gibi döner !

Yaşasin memleketine ihanet etmeyen anadolu !

Yaşasin şehrine ve memleketine ihanet etmeyen anadolu insani !
anti-istanbul isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Bu Konuda anti-istanbul'a Teşekkür Eden Üyelerimiz...
Cevap: Gençlerbirliği
Alt 19.12.2008, 18:20   #174
anti-istanbul
Acemi Yiğido
 
Üyelik Tarihi: 15.08.2007
Yaş: 67
Mesajlar: 57
Thanks: 0
30 Mesajına 95 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 636 anti-istanbul Maalesef Forumlarda cok az yorum yapıyor.
Standart Cevap: Gençlerbirliği

YUKARIDAKİ SÖZLERE İLAVE OLDUĞUNDAN

Bazı sözleri TEKRAR paylaşayım sizlerle.

Anadolu'da yaşarlar İst.takımı tutarlar !

İnsanın hayırsızı Şehrine sahip çıkmayan nankör olanı !

Bazilari yaşadiği şehri veya memleketi olmayan yerleri daha çok seviyor nedense !

Yaşadığınız şehrin,memleketinizin hakkını verin !

Üçüzlerin değil memleketimizin,şehrimizin sevdalısıyız !

Şehrinin milliyetçisi olmayan Ülkesinin hiç olmaz !

Güçlüden yana olmak insanı kaypak ve dönek yapar güçlüden yana olan kişi güç merkezi değiştikçe firildak gibi döner !

Yaşasin memleketine ihanet etmeyen anadolu !

Yaşasin şehrine ve memleketine ihanet etmeyen anadolu insanı !
anti-istanbul isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Bu Konuda anti-istanbul'a Teşekkür Eden Üyelerimiz...
Cevap: Gençlerbirliği
Alt 19.12.2008, 19:02   #175
devran&ronaldo
Yeni Yiğido
 
Üyelik Tarihi: 15.12.2008
Mesajlar: 19
Thanks: 1
2 Mesajına 2 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 0 devran&ronaldo FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Gençlerbirliği

eywallah inşallah gelişiniz SİVASSPOR umuza uğur getirir
devran&ronaldo isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevap: Gençlerbirliği
Alt 20.12.2008, 12:40   #176
yigidolar06
Usta Yiğido
 
yigidolar06 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 66
Mesajlar: 2.836
Thanks: 13.312
1.086 Mesajına 2.733 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 997 yigidolar06 SITEMIZE IŞIK ŞACIYORyigidolar06 SITEMIZE IŞIK ŞACIYORyigidolar06 SITEMIZE IŞIK ŞACIYORyigidolar06 SITEMIZE IŞIK ŞACIYORyigidolar06 SITEMIZE IŞIK ŞACIYOR
Standart Cevap: Gençlerbirliği

Alıntı:
anti-istanbul Nickli Üyeden Alıntı Mesajı Göster
YUKARIDAKİ SÖZLERE İLAVE OLDUĞUNDAN

Bazı sözleri TEKRAR paylaşayım sizlerle.

Anadolu'da yaşarlar İst.takımı tutarlar !

İnsanın hayırsızı Şehrine sahip çıkmayan nankör olanı !

Bazilari yaşadiği şehri veya memleketi olmayan yerleri daha çok seviyor nedense !

Yaşadığınız şehrin,memleketinizin hakkını verin !

Üçüzlerin değil memleketimizin,şehrimizin sevdalısıyız !

Şehrinin milliyetçisi olmayan Ülkesinin hiç olmaz !

Güçlüden yana olmak insanı kaypak ve dönek yapar güçlüden yana olan kişi güç merkezi değiştikçe firildak gibi döner !

Yaşasin memleketine ihanet etmeyen anadolu !

Yaşasin şehrine ve memleketine ihanet etmeyen anadolu insanı !
MAÇ BİLETLERİNİN YÜKSEK OLMASINI KINIYORUM SİVASSPOR TARAFTARINA BU YAPILMAMALI
__________________
yigidolar06 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevap: Gençlerbirliği
Alt 20.12.2008, 12:42   #177
mustafa_kavak58
Usta Yiğido
 
mustafa_kavak58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 17.01.2007
Yaş: 31
Mesajlar: 3.210
Thanks: 1.032
1.059 Mesajına 1.583 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 973 mustafa_kavak58 Maalesef Forumlarda cok az yorum yapıyor.
Standart Cevap: Gençlerbirliği

El Saka'ya idman şoku!
Turkcell Süper Lig'de kötü bir sezon geçiren Gençlerbirliği'nde, devre arasında takımdan ayrılması gündemde olan El Saka, teknik direktör Samet Aybaba tarafından antrenmana alınmadı.

Teknik direktör Aybaba, Mısırlı futbolcunun bir gazetede yer alan, ''Bu takımdan ancak başkan İlhan Cavcav isterse ayrılırım'' şeklindeki demeci üzerine, bugünkü antrenman öncesinde El Saka ile görüşerek idmana çıkmamasını istedi.

Mısırlı futbolcu, teknik direktör Aybaba'nın isteği doğrultusunda çalışmaya katılmadı.
mustafa_kavak58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevap: Gençlerbirliği
Alt 23.03.2009, 22:48   #178
anti-istanbul
Acemi Yiğido
 
Üyelik Tarihi: 15.08.2007
Yaş: 67
Mesajlar: 57
Thanks: 0
30 Mesajına 95 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 636 anti-istanbul Maalesef Forumlarda cok az yorum yapıyor.
Standart Cevap: Gençlerbirliği

Nedense futbolseverlerimizin büyük çoğunluğu,doğup büyüdükleri veya bir ömür boyu yaşadıkları kentin takımının dışında üçüzlerden birine sevdalıdır.Hatta ve hatta kendi kentlerinin takımı,taraftarı olduğu üçüzlerden birisi ile karşılaştığında,sırt çevirirler kendi kentlerinin takımlarına.

Durum öyle bir hal almıştır ki bir kişi üçüzlerin dışında bir takım tuttuğunu söylediğinde,ısrarla 'gerçeği' söylemesi istenir ve üçüzlerden hangisini tuttuğu öğrenilmek istenir.

Genel olarak Anadolu şehirlerinde kendi takımlarının taraftar sayılarının az olma sorunu çözülemiyor,sorunun özü ise Şehrinde kendi takımından fazla üçüzlerin 'taraftar'ı olması.

Kendi şehrinde hiç kimsede örneğin Ankara'lıyı kendi şehrinin takımını tutmadığı için de suçlayamıyor,çünkü Ülkemizde azınlık olmak zor.Takımının 34 maçının 28'ini ertesi gün işe ve okuluna erken kalkıp gideceği bilinirken gecenin 1'inde hem de adil olması gereken devletin kanalında 3 dakikalık özetlerle kısıtlı kamera açılarından izlettirilerek insanlar uyutuluyorsa.

İşyerinde,okulda,mahallede bütün arkadaşlarınız üçüzlerin taraftarı ve onların futbolcusuna hayranlık duymakta ise hatta bu insanlardan kendi aile bireyleriniz içerisinde bile onlara hayranlık duymakta olanı var ise,insanları kendi şehir takımının taraftarı yapmak zor.

Bu adaletsiz ortamda.Bir kent takımı eğer o kentliler tarafından sahiplenilmiyorsa, o kentliler, kulüplerini ikinci, üçüncü sıralara koyuyorsa, o kentin büyük değeri de sessiz sedasız alt liglere düşer kaybolur gider, birkaç cılız ses dışında kimseden de tepki de gelmez.

Büyük küçük demeden soru yöneltseniz bulunduğunuz kentteki insanlara hangi takımı tutuyorsunuz diye hemen hemen bir çoğu kendi kentinin takımını ikinci takım olarak tutuyorsa, hatta hiç tutmuyorsa,sahip çıkmıyorsa kentine, bunun adı yalnız bırakılmaktır, bunun adı ihanet değil de nedir ki?

Oynanan lig mücadelesinde gözü kulağı İstanbul da veya başka kentler de değil kendi şehrin de olmalı. Örneğin Ankaralıyım derken büyük bir özgüvenle söyleyeceksiniz, ama sıra şehrinizin takımına destek olmaya geldiğinde üçüzlerin maçları şehrinizin takımından önemli olacak.

Ankaralı olmayı önemseyecek şehrinizin takımına destek olmayı göz ardı edeceksiniz! Arka plana atacaksınız!

İstanbul kulüplerinin O kendine has ışıltılı dünyasın da olmak uğruna kent takımınıza sırtınızı dönecek,kendinizi o akıntıya kaptırıp gidecek,takımınızdan bir haber olmayacaksınız.

Kentinizin insanları otobüsle, trenle veya uçakla üçüzlerin maçı için o takımın formasını giyecek, o takımın şehrine gidecek.Kentinizin takımının maçını önemseyip ne radyo'dan, ne televizyon'dan, ne gazete'den, ne de statın'dan takip etmiyeceksiniz. Sordukların da Ankara'yı çok seviyorum,buradan başka yaşayabileceğim şehir de düşünemiyorum diyeceksiniz "ne kadar anti-dürüstlük" ,Ankara'yı, Ankara'lılar düşünmezse kim düşünür ki? Bunun adı riyakarlık değil de nedir?

Halbuki kent bilincinde sorumluluğunda olup kendi şehrimizin takımını desteklersek, şehre bir hareketlilik gelir. Günü birlik de olsa ekonomik hareketlilik gelir, canlı karşılıklı tezahüratlar, karşılıklı şarkılar kısaca maç öncesinde, maç içinde ve sonrasında çeşitli gösteriler,eğlenceler, paylaşımlar, maçlara ayrı bir zevk katar, keyifle geçen dolu dolu haz alınan bir ortam. Bu eğlenceden bu güzellikten bu karnaval coşkusundan niye kendimizi ve şehrimizi mahrum bırakalım ki?

Şehriniz de maç olmasını istemiyormusunuz?

Şehrinize yerli, yabancı rakip takımların gelmesine vesile olarak, şehrinizi tanıtmak, güzelliklerini göstermek istemiyormusunuz? Ya şehriniz de festival yapacaksınız, ya şehriniz de konser düzenleyeceksiniz, ya bir etkinlik, ya da bir maç, bunlardan biri olacak ki insanlar sizin şehrinize gelsin, sizi tanısın,şehrinizin ekonomisine katgısı olsun ve de kendi memleketlerine döndüklerin de yaşadıklarını anlatsın. Böylece seni tüm dünya tanısın. Senin şehrin için yapacağın en büyük iş ve çıkış yolun bu, en büyük reklamın bu.

Kendi kentinize yeğlediğiniz O medyası lobileri aracılığıyla kandırıldığınız şehir görüyorsunuz yarım asırdır olduğu gibi bu sezonda istisnanın dışında yine yurt dışından fiyasko ile döndüler, bu iş böyle ne ekiyorsan onu biçiyorsun. kazançları ise her sezon olduğu gibi bu sezonda eğlencelerine devam ederek kendi kentlerinin reklamını yapmak ve kendi kent ekonomisine kazandırmak oldu,amaçları da bu zaten tek dertleri pastayı Anadolu'ya kaptırmamak,paylaşmamak zaten başarı ile de 50 yıldır bu işi iyi hallediyorlar bazen üç kağıtçıyı,emek hırsızını da tebrik etmek gerekiyor başarısından dolayı.

Ya vicdan,ahlak,emek kazanacak ya da her zaman kazananlar kazanacak. 'Futbol',spor ahlakını ve 'başkalarının acısına bakma'yı adil olmayı,paylaşmayı,hakkaniyeti, dürüstlüğü,dostluğu,dayanışmay ı üçüzlere hala öğretemediyse,bunlara başka da hiç bir şey öğretemez...

Bunların adam olacağı yok yarışta olmaması gereken faktörlerin devreye girmesi için çaba sarfetmelere devam etsinler yurt içinde himayelerindeki lobilerin etkisiyle federasyona ve MHK'ya baskı yaparak o tenekeleri almaya devam etsinler her sezon aynı filmi biz izlemekten bıktık bunlar hala bıkmadı.

Ülke futboluna rekabetin gelmesini istememekteler,e ne yapalım bizlerde önümüzde ki sezon bunların yine Avrupa maceralarında ki rezil hallerini şimdiden görüyor gibiyiz,borazancı medyanın yalan yanlış yönlendirme vesilesi pembe dizisi hayalleri o rüyaya yatan acınası insanlarımıza yazık ne diyelim,çünkü 50 yıldır aynı ninnilerle uyumaktalar.

Şehrine sahip çıkmayanlar,başka şehirlerin takımını tutmaya devam edin,şehrinizin hakkını vermeyin,ne yapacaksınız kendi sevdanızı. Kendinizi başkalarının sevdaları ile avutarak paparazzi proğramlarında makenlerin aşk sevdalarını izlemeye devam edin en iyisi siz.

İşin en kolayı güce ve paraya tapma,güçlünün yanında olma,ne yazık ki toplumumuz da bir hayli yaygın.

Ne zaman ki üçüzlerin dışında bir takım şampiyon olacak, o zaman bu tablo değişecek. Ne zaman ki Anadolu'nun bir kalesi bizansın o kapısını kıracak,işte o zaman diğerleri de nasıl olsa onun peşinden gidecek o kapıdan içeri girecektir kesin.

Endüstriyelleşen futbolumuz koşullarında bu belki şimdilik bir ideal bir umut bir ütopya. Ama bunlar değil midir insanı ayakta tutan bizlere yaşam kaynağı olan.

Bizleri burada bir yerlere getiren ise değerlerimize verdiğimiz önem ve düşüncelerimiz.Burada bu düşüncede kalıcı olmamızı sağlayan ise karakterimizdir... Esen kalın.
__________________
haydigencler
anti-istanbul isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için 2 Kullanıcı anti-istanbul'a Teşekkür Ediyor...
Cevap: Gençlerbirliği
Alt 11.04.2009, 13:43   #179
anti-istanbul
Acemi Yiğido
 
Üyelik Tarihi: 15.08.2007
Yaş: 67
Mesajlar: 57
Thanks: 0
30 Mesajına 95 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 636 anti-istanbul Maalesef Forumlarda cok az yorum yapıyor.
Standart Cevap: Gençlerbirliği

Bu güzel yazıyı sizlerle paylaşmak istedim. Sonuna kadar sabırla okuyun arkadaslar.

Her takım, kendi taraftarı için büyüktür...

İngiltere liglerinde geçtiğimiz hafta oynanan maçların izlenme oranlarına göz atıyorum. Premier ligde Manchester City’nin, Portsmouth’u altı golle geçtiği maçta, taraftar sayısı 40,238. Kuzey Londra’nın White Hart Lane stadında, Tottenham’ın Wigan Athletic’i ağırladığı maçta tribünlerde 35,808, ülkenin kuzeyinde, Sunderland’ın Middlesbrough’yu iki golle geçtiği maçta 38,388.taraftar.

Alt liglerde de durum pek farklı değil;

Premier’in bir alt ligi Championship’de, Norwich’in Carrow Road stadında, ev sahibi takımın Sheffield United ile oynadığı maçı izleyenlerin sayısı 24,175. Geçen sezon Premier ligden düşen Derby County ile Cardiff City mücadelesinde 28,007.

Bir alt ligde, League One’da (üçüncü lig), Millwall - Cheltenham maçında 8009 taraftar.

Yukarda saydığım takımların ortak özellikleri, Türk’ün tanımıyla, ‘Küçük takım’ olmaları. Hiç şampiyon olamamış, Şampiyonlar ligine katılamamış, formasına üç beş yıldız takamamış, vs vs.

Oysa ikinci ligde oynayan Leeds United’in kombine biletli taraftar sayısı, Beşiktaş ve Galatasaray’ın toplamından daha fazla. Üstelik mazisi de üçünden de eski. İşler kötüye gidince, İstanbulluların tribünlerin nasıl boşaldığını daha önceleri izledik, peki ya Leeds’in durumunda olsalar, tribün manzaraları nasıl olurdu acaba?

Ikinci ligde mücadele eden Derby County’nin kombine biletli taraftar sayısı 23,500. Ipswich Town’nun 15,000, Wolverhampton Wanderers’ın 17,000.

Oysa bizde taraftarlık, televizyon ekranları karşısında. O yüzden, birinin 25 milyon, diğerinin bilmem kaç milyon taraftarı, garip durum dışardan bakınca...

***

‘Üç Büyükler’ yalanı,ı Türk futbolunun kronik hastalığı. Türk’ün Türk’e propagandası. Peki onlar ‘büyük’ ise diğerleri ne oluyor merak ederim. Sonu ta en başından belli kötü bir filmin ucuz figüranları mı yoksa?

Leblebi, çekirdeki mi, zengin sofrasının çerezleri mi yoksa ?

Olsalar da olur, olmasalarda mı yoksa ?

Üç Büyükler!. Bu nasıl büyüklükse. Çok eskiden beri Avrupa sahalarında yaşanan hüsranları düşününce. Oysa büyük dediğin, büyük olmalı büyükler arenasında. Arsenal’ın, Emirates stadında maç başına geliri 3 milyon Sterlin civarında, kombine biletli taraftar sayısı 40,000, kombine için bekleme sırası ortalama sekiz sene. Manchester United’ın 56,000. Barcelona’nın kombine biletli taraftar sayısı 90,000.

Ve gerçek büyüklerin başarıları ortada.

Ya bizim büyükler! Mesela Beşiktaş, büyüklüğü, dünya futbolunun neresindedir ki? Hatırlayın, geçtiğimiz sezon Şampiyonlar Liginde. Liverpool’un Anfield stadında. Kop tribününden yükselen (Can We Play You Every Week!) ‘Her Hafta Sizinle Oynayabilir miyiz” tezahüratı hala kulaklarımda. Avrupa arenalarında en ufak başarısı olmayan bir takımın, büyüklüğüne bizden başka kimsenin inanmadığı gerçeği bir kez daha.

Üç Büyükler! Şampiyonlar Ligi tarihinde, gurup maçlarında sıfır puan çekerek ilginç bir rekora imza atan Fenerbahçe. Her sezon har vurup harman savurduğu onca paraya rağmen, tarihinde yalnız bir kez, o da geçen sezon Şampiyonlar Ligi gurubundan çıkmayı başarabilmiş. Bütçe olarak ülke takımlarının hayli üstünde, ama ya sportif başarı. Ne UEFA’da ne Şampiyonlar liginde.

Ve gelelim geçen sezonun şampiyonuna. 165 milyon Dolar borcu ile ülkenin en üst liginde mücadele etmesine izin verilen, kendi liginde Şampiyon olduğu halde ön eleme oynamış, üstelik pek vasat bir takıma elenmiş Galatasaray. Bir kez UEFA Kupasını kazanmış, ama sonrasında Avrupa arenalarında hüsranlarda. Hala eli yüzü düzgün bir stadı bile olmayan, üstelik borç batağında.

Sarı Kırmızılı takım İngiltere liginde oynasaydı, eksi kaç puanda başlardı acaba. 1904 senesinde kurulmuş, mazisi üç İstanbullu’dan eski günümuzde League One’da mücadele eden ve mali butçesinde ki açık yüzünden küme düştüğü sezon 10, bir sonraki sezon 15 puanı silinen Leeds United taraftarlarına sormak gerekir sanırım bu soruyu.

Ve tabi, 2008-2009 sezonunun başında, yine borç yüzünden 30 puanı silinen Luton Town’u unutmadan.

***

İlginç bir istatistik, rekabet yoksunu ligimize dair. Türkcell Süper Lig’de bu sezon Anadolu takımları üç İstanbul takımı ile oynadıkları karşılaşmalarda macı 11 kişi tamamlamayı başarmakta zorlandıkları gerçeği. İstanbul takımlarının bu sezon yaptığı ilk 12 maçta, rakip takımlardan 8 futbolcu kırmızı kartla oyun dışı kalmış olması. Oynanan 12 karşılaşmada sadece Fenerbahçeli futbolcu Volkan Demirel’in kırmızı kart görmesi. Şasırmamak gerek, Zira bizim futbolumuzda sistem çoğunluğun mutlu olması adına. Koskoca bir ülkeyi yalnızca bir şehirden ibaret sayınca, futbol denilen güzelim oyunu iki,. bilemedin üç takıma endekslemek de kaçınılmaz oluyor nasılsa.

Üç kişilik paranoyak bir aşk masalı Türk futbolu. Her sezon ayni teranenin içinde, ayni tek düzeliğin içinde yuvarlanıp gittiğimiz. Ta en başından sürekli ‘Üç Büyük’ yalanı ile yoğrulan, tüm yaşamlarında taraftarı oldukları takımın stadını dünya gözü ile bir kez bile göremeyenlerin diyarında.

Yenenin değil, yenilenin sürekli konuşulduğu bir lig bizim ligimiz. Futbol programlarında sürekli sadece üç takımın tartışıldığı. Sevimsiz ve adaletsiz. Yine çoğunluğun ilgisini çekme adına. O yüzden yense de yenilse de, hep baş köşede üç İstanbullu. Gazetelerin spor sayfalarında, televizyon programlarında. Haliyle neredeyse her doğan çocuk ‘İstanbullu’ güzel ve yalnız ülkemde.

Malum, çocuk ne görürse onunla büyür bu yaşamda..

Bilir misiniz, son yıllarda İngiltere futbolunda dört takım zirve yarışını parsellemiş olsa da, son 25 senede 7 takım kaldırmıştır Şampiyonluk kupasını. Futbol liginin kurulmasından bu yana ise 28 takım şampiyonluk yaşamıştır. İngiltere ikinci liginin (Championship) izlenme oranı bizim ‘Kurşunlu’ Süper ligimize fark attığı da meselenin diğer bir boyutudur…

Turk futbolu, haksız rekabet üzerine kurulu, ‘Üc Büyükler’ edebiyatında eriyip gitmekte. Ama hangi büyük? Sahada oynanan futbolun kalitesi ortada. Har vurup harman savurdukları onca paraya rağmen Avrupa arenalarında aldıkları sonuçlarda.

Filler tepişirken, karıncaların hep ezildiği bozuk düzen Türk futbolu. Adalet, eşitlik ve rekabetten yoksun, kurulduğundan beri yalnızca 4 şampiyon çıkarabilmiş. Üçlü oligarşinin bir heyula misali üzerine çöktüğü.

Hemen her Avrupa macerasında tepetaklak döndüğümüz.

Nacizane düşüncem, takımın küçüğü büyüğü olmadığıdır. Her takım, kendi taraftarı için büyüktür. ‘Hangi takımı tutuyorsun?’ sorusuna verilecek cevap mutlaka üç takımdan biri olmamalıdır. Futbolun beşiğini örnek almak gerekir. Ve diğer kaliteli ligleri.
Nihat Kahveci’nin forma giydiği Villareal, 49,045 (2007 sayımı) nüfuslu küçük bir kasabanın takımıdır. Maçlarını 25,000 kapasiteli Madrigal stadında oynar.

Ve yine hatırlatmakta yarar vardır;

‘Üç Büyükler’ edebiyatı, Türk’ün Türk’e masalıdır…

Yoksa siz hala inanıyor musunuz bu masala?

Ziya ADNAN
__________________
haydigencler
anti-istanbul isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevap: Gençlerbirliği
Alt 11.04.2009, 13:48   #180
club7house
Yiğido
 
club7house - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 04.11.2007
Yaş: 40
Mesajlar: 491
Thanks: 130
115 Mesajına 186 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 672 club7house FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Gençlerbirliği

Alıntı:
anti-istanbul Nickli Üyeden Alıntı Mesajı Göster
Bu güzel yazıyı sizlerle paylaşmak istedim. Sonuna kadar sabırla okuyun arkadaslar.

Her takım, kendi taraftarı için büyüktür...

İngiltere liglerinde geçtiğimiz hafta oynanan maçların izlenme oranlarına göz atıyorum. Premier ligde Manchester City’nin, Portsmouth’u altı golle geçtiği maçta, taraftar sayısı 40,238. Kuzey Londra’nın White Hart Lane stadında, Tottenham’ın Wigan Athletic’i ağırladığı maçta tribünlerde 35,808, ülkenin kuzeyinde, Sunderland’ın Middlesbrough’yu iki golle geçtiği maçta 38,388.taraftar.

Alt liglerde de durum pek farklı değil;

Premier’in bir alt ligi Championship’de, Norwich’in Carrow Road stadında, ev sahibi takımın Sheffield United ile oynadığı maçı izleyenlerin sayısı 24,175. Geçen sezon Premier ligden düşen Derby County ile Cardiff City mücadelesinde 28,007.

Bir alt ligde, League One’da (üçüncü lig), Millwall - Cheltenham maçında 8009 taraftar.

Yukarda saydığım takımların ortak özellikleri, Türk’ün tanımıyla, ‘Küçük takım’ olmaları. Hiç şampiyon olamamış, Şampiyonlar ligine katılamamış, formasına üç beş yıldız takamamış, vs vs.

Oysa ikinci ligde oynayan Leeds United’in kombine biletli taraftar sayısı, Beşiktaş ve Galatasaray’ın toplamından daha fazla. Üstelik mazisi de üçünden de eski. İşler kötüye gidince, İstanbulluların tribünlerin nasıl boşaldığını daha önceleri izledik, peki ya Leeds’in durumunda olsalar, tribün manzaraları nasıl olurdu acaba?

Ikinci ligde mücadele eden Derby County’nin kombine biletli taraftar sayısı 23,500. Ipswich Town’nun 15,000, Wolverhampton Wanderers’ın 17,000.

Oysa bizde taraftarlık, televizyon ekranları karşısında. O yüzden, birinin 25 milyon, diğerinin bilmem kaç milyon taraftarı, garip durum dışardan bakınca...

***

‘Üç Büyükler’ yalanı,ı Türk futbolunun kronik hastalığı. Türk’ün Türk’e propagandası. Peki onlar ‘büyük’ ise diğerleri ne oluyor merak ederim. Sonu ta en başından belli kötü bir filmin ucuz figüranları mı yoksa?

Leblebi, çekirdeki mi, zengin sofrasının çerezleri mi yoksa ?

Olsalar da olur, olmasalarda mı yoksa ?

Üç Büyükler!. Bu nasıl büyüklükse. Çok eskiden beri Avrupa sahalarında yaşanan hüsranları düşününce. Oysa büyük dediğin, büyük olmalı büyükler arenasında. Arsenal’ın, Emirates stadında maç başına geliri 3 milyon Sterlin civarında, kombine biletli taraftar sayısı 40,000, kombine için bekleme sırası ortalama sekiz sene. Manchester United’ın 56,000. Barcelona’nın kombine biletli taraftar sayısı 90,000.

Ve gerçek büyüklerin başarıları ortada.

Ya bizim büyükler! Mesela Beşiktaş, büyüklüğü, dünya futbolunun neresindedir ki? Hatırlayın, geçtiğimiz sezon Şampiyonlar Liginde. Liverpool’un Anfield stadında. Kop tribününden yükselen (Can We Play You Every Week!) ‘Her Hafta Sizinle Oynayabilir miyiz” tezahüratı hala kulaklarımda. Avrupa arenalarında en ufak başarısı olmayan bir takımın, büyüklüğüne bizden başka kimsenin inanmadığı gerçeği bir kez daha.

Üç Büyükler! Şampiyonlar Ligi tarihinde, gurup maçlarında sıfır puan çekerek ilginç bir rekora imza atan Fenerbahçe. Her sezon har vurup harman savurduğu onca paraya rağmen, tarihinde yalnız bir kez, o da geçen sezon Şampiyonlar Ligi gurubundan çıkmayı başarabilmiş. Bütçe olarak ülke takımlarının hayli üstünde, ama ya sportif başarı. Ne UEFA’da ne Şampiyonlar liginde.

Ve gelelim geçen sezonun şampiyonuna. 165 milyon Dolar borcu ile ülkenin en üst liginde mücadele etmesine izin verilen, kendi liginde Şampiyon olduğu halde ön eleme oynamış, üstelik pek vasat bir takıma elenmiş Galatasaray. Bir kez UEFA Kupasını kazanmış, ama sonrasında Avrupa arenalarında hüsranlarda. Hala eli yüzü düzgün bir stadı bile olmayan, üstelik borç batağında.

Sarı Kırmızılı takım İngiltere liginde oynasaydı, eksi kaç puanda başlardı acaba. 1904 senesinde kurulmuş, mazisi üç İstanbullu’dan eski günümuzde League One’da mücadele eden ve mali butçesinde ki açık yüzünden küme düştüğü sezon 10, bir sonraki sezon 15 puanı silinen Leeds United taraftarlarına sormak gerekir sanırım bu soruyu.

Ve tabi, 2008-2009 sezonunun başında, yine borç yüzünden 30 puanı silinen Luton Town’u unutmadan.

***

İlginç bir istatistik, rekabet yoksunu ligimize dair. Türkcell Süper Lig’de bu sezon Anadolu takımları üç İstanbul takımı ile oynadıkları karşılaşmalarda macı 11 kişi tamamlamayı başarmakta zorlandıkları gerçeği. İstanbul takımlarının bu sezon yaptığı ilk 12 maçta, rakip takımlardan 8 futbolcu kırmızı kartla oyun dışı kalmış olması. Oynanan 12 karşılaşmada sadece Fenerbahçeli futbolcu Volkan Demirel’in kırmızı kart görmesi. Şasırmamak gerek, Zira bizim futbolumuzda sistem çoğunluğun mutlu olması adına. Koskoca bir ülkeyi yalnızca bir şehirden ibaret sayınca, futbol denilen güzelim oyunu iki,. bilemedin üç takıma endekslemek de kaçınılmaz oluyor nasılsa.

Üç kişilik paranoyak bir aşk masalı Türk futbolu. Her sezon ayni teranenin içinde, ayni tek düzeliğin içinde yuvarlanıp gittiğimiz. Ta en başından sürekli ‘Üç Büyük’ yalanı ile yoğrulan, tüm yaşamlarında taraftarı oldukları takımın stadını dünya gözü ile bir kez bile göremeyenlerin diyarında.

Yenenin değil, yenilenin sürekli konuşulduğu bir lig bizim ligimiz. Futbol programlarında sürekli sadece üç takımın tartışıldığı. Sevimsiz ve adaletsiz. Yine çoğunluğun ilgisini çekme adına. O yüzden yense de yenilse de, hep baş köşede üç İstanbullu. Gazetelerin spor sayfalarında, televizyon programlarında. Haliyle neredeyse her doğan çocuk ‘İstanbullu’ güzel ve yalnız ülkemde.

Malum, çocuk ne görürse onunla büyür bu yaşamda..

Bilir misiniz, son yıllarda İngiltere futbolunda dört takım zirve yarışını parsellemiş olsa da, son 25 senede 7 takım kaldırmıştır Şampiyonluk kupasını. Futbol liginin kurulmasından bu yana ise 28 takım şampiyonluk yaşamıştır. İngiltere ikinci liginin (Championship) izlenme oranı bizim ‘Kurşunlu’ Süper ligimize fark attığı da meselenin diğer bir boyutudur…

Turk futbolu, haksız rekabet üzerine kurulu, ‘Üc Büyükler’ edebiyatında eriyip gitmekte. Ama hangi büyük? Sahada oynanan futbolun kalitesi ortada. Har vurup harman savurdukları onca paraya rağmen Avrupa arenalarında aldıkları sonuçlarda.

Filler tepişirken, karıncaların hep ezildiği bozuk düzen Türk futbolu. Adalet, eşitlik ve rekabetten yoksun, kurulduğundan beri yalnızca 4 şampiyon çıkarabilmiş. Üçlü oligarşinin bir heyula misali üzerine çöktüğü.

Hemen her Avrupa macerasında tepetaklak döndüğümüz.

Nacizane düşüncem, takımın küçüğü büyüğü olmadığıdır. Her takım, kendi taraftarı için büyüktür. ‘Hangi takımı tutuyorsun?’ sorusuna verilecek cevap mutlaka üç takımdan biri olmamalıdır. Futbolun beşiğini örnek almak gerekir. Ve diğer kaliteli ligleri.
Nihat Kahveci’nin forma giydiği Villareal, 49,045 (2007 sayımı) nüfuslu küçük bir kasabanın takımıdır. Maçlarını 25,000 kapasiteli Madrigal stadında oynar.

Ve yine hatırlatmakta yarar vardır;

‘Üç Büyükler’ edebiyatı, Türk’ün Türk’e masalıdır…

Yoksa siz hala inanıyor musunuz bu masala?

Ziya ADNAN
İlgine tşk ederim kardeşim ama bu yorum ile ilgili bir konu başlığını ben açtım )
Üç Büyük Yalan adında....
__________________
Neresi sıla bize , Neresi gurbet
Senin peşinde yollar bize memleket.
club7house isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
gençlerbirliği


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Hizli Erisim


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © 2005
Bize Yazin  |   Sivasspor.com  |   Arşiv  |   Kullanım sözleşmesi  |   Yukarı Git