Ana Sayfa  |  Site Haritası  |  Forum  |  Chat
‹ Anasayfaya geri dön  |  Sivaslilar.net  |  Sivastuning.com
Sivasspor


Hoşgeldiniz
Zurück   SivasSpor.com - Yiğidoların Özgür Sesi > Serbest Alan, Sivas Paylaşım, Sivas Forum, Sivaslılar > Heykel

Heykel Her Telden Muhabbet Burda

Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil

-->: Her İnsan Ölecek Yaştadır
Alt 11.07.2006, 20:26   #281
puar
Usta Yiğido
 
puar - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 45
Mesajlar: 4.966
Thanks: 108
357 Mesajına 678 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1248 puar ist ein wunderbarer Anblickpuar ist ein wunderbarer Anblickpuar ist ein wunderbarer Anblickpuar ist ein wunderbarer Anblickpuar ist ein wunderbarer Anblickpuar ist ein wunderbarer Anblick
Standart -->: Her İnsan Ölecek Yaştadır

Hz.Abbas (ra)çok zengin ve çok cömertti. Cömertliği dillere destan olmuştu. Bir gün sordular.

Ya Abbas, cömertlikte seni geçen oldu mu?

Abbas (ra) evet dedi, bir köle..

Nasıl olur ya Abbas, bir köle nasıl senden daha cömert olur ?

Abbas (ra) gülümseyerek baktı ve anlatayım dedi. Bir gün medine'de hurma bahçeleri arasında dolaşıyordum. Bir köle yol kenarındaki hurma bahçesinde çalışıyordu. Bir süre onun çalışmasını izledim.. Öğle vaktiydi Köle çalışmasını bırakıp ekmek çıkınını açtı. Yemek yiyecekti, bu bir somun ekmekten ibaretti. Tam ekmeği ısıracakken açlıktan perişan hale gelmiş bir köpek belirdi. Çaresiz bir şekilde kölenin elindeki ekmeğe bakıp kuyruk sallıyor ve acıklı sesler çıkararak ekmeği istiyordu. Belli ki çok açtı. Köle bir ekmeğe baktı, bir köpeğe ve tuttu ekmeğin yarısını köpeğe attı. Köpek havada kaptığı ekmeği adeta çiğnemeden yuttu ve gene dikildi kölenin karşısına. Köle hiç tereddüt etmeden kalan ekmeği de köpeğe verdi. Sonra halinden memnun yüzünde tatlı bir tebessümle çalışmaya koyuldu. Bu hal bana çok tesir etmişti. O zamana kadar benim farkımda olmayan kölenin yanına gittim ve selam verdim, selamımı aldı ve gülümseyerek buyurun dedi. Bir şey mi vardı?

Biraz evvel yaşananları hatırlattım kendisine. Gülümseyerek biraz mahçup ne yapayım baktım hayvan benden aç bende ekmeğimi ona verdim dedi.

Peki dedim, senin yiyecek başka bir şeyin var mı?

Yok dedi.

Bu bahçenin sahibi kim dedim, bir isim söyledi. Tanıyordum, gittim bahçe sahibini buldum. Selam verip yanına oturdum. Hoşbeşten sonra konuyu bahçesine getirdim..

Bahçeyi satar mısın dedim, satarım dedi.

Köleyi de isterim dedim ona da peki dedi.

Kölenin ve bahçenin fiyatında anlaştık. Parayı verip bahçenin yolunu tuttum. Kölenin yanına gittim. Durumu anlattım ve seni azad ediyorum ve bu bahçeyi de sana hediye ediyorum dedim. Köle çok sevindi ve bana hayır dualar etti ve cömertliğimi övdü. Ona hayır dedim, sen benden daha cömertsin çünkü ben sana malımın çok küçük bir kısmını verdim.sen ise sana ait olan malının hepsini o köpeğe verdin. Sen benden daha cömertsin ve Allah sana bu cömertliğine mükafat olarak hem özgürlüğünü hem bu bahçeyi verdi beni aracı olarak kullandı dedim. İşte dostlar o köle benden daha cömertti, diye sözlerini bitirdi Hz. abbas (ra)..

Bu kıssa'dan alınacak hisse çok elbette..

Biri şu ki; yapılan iyilikler mutlaka bize katlanarak geri döner, tabi kötülükler de..

Bir de cömertlik bizzat, Rahmanurrahim olan Rabbimiz tarafından ödüllendirilir hem de bire bin. Evet, yanlış duymadınız(veya okumadınız) kesinlikle bire bin.. Bana mallarınızı ödünç verin diyor Rabbimiz. Tevazu gösterip zaten kendisinin olan malları, yine kendisinin olan kullarından "ödünç" istiyor. Karşılığında cennet var diyor. Hem bu dünyada verdiklerinin karşılığını bire bin alacaksın, hem ebedi alemde cennet gibi bir ücret veriliyor.

Ey, verecek bir şeyleri olanlar.. Verilmez mi ?

Yok demeyin.

Bir köle'nin verecek bir şeyleri varsa sizin mutlaka vardır..
puar isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: Her İnsan Ölecek Yaştadır
Alt 01.09.2006, 20:26   #282
CÜSSKB-Aynur
Usta Yiğido
 
CÜSSKB-Aynur - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 2.799
Thanks: 0
64 Mesajına 176 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1046 CÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz sein
Standart -->: Her İnsan Ölecek Yaştadır

İşte hayat
İşte hayatınızı değiştirecek iki şey
Tüm zorluklara çözüm getirecek, yanlış yapmanızı önleyecek, sizi
geliştirecek ve başarıyı mutlulukla beraber yakalamanızı sağlayacak
şeyleri öğrenmeye ne dersiniz?

İki şey seni "Vasıflı insan" yapar:
1--) İradeye hakim olmak
2--) Uyumlu olmak

İki şey sana "Değer" katar:
1--) Hitabet ve diksiyon eğitimi almak
2--) Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek

İki şey seni geri bırakır:
1--) Kararsızlık
2--) Cesaretsizlik

İki şey seni kaşif yapar:
1--) Vasıflı Çevre
2--) Birazcık delilik

İki şey senin ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar:
1--) Baskın yeteneği bulmak
2--) Cidden sevdiğin işi yapmak

İki şey başarının sırrıdır:
1--) Ustalardan ustalığı öğrenmek
2--) Kendini güncellemek

İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır:
1--) Niyetin saf (halis) olması
2--) Ruhsal farkındalık

İki şey seni milyonlarca insanlardan ayırır:
1--) Problemin değil çözümün parçası olmak
2--) Hayata ve her şeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla
yaklaşabilmek.

İki şey gelişmeyi engeller:
1--) Aşırılık (mübalağa, abartı, ifrat, tefrit)
2--) Felaket odaklılık

İki şey çözüm getirir:
1--) Tebessüm (gülümseme, sırıtma veya kahkaha değil!)
2--) Sükut (susmak)

İki şey "kalitesiz insan”ın özelliğidir:
1--) Şikayetçilik
2--) Gıybet, dedikodu

İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer:
1--) Bakış açısını değiştirmek
2--) Empati yapmak (muhatabın yerine kendini koymak)

İki şey yanlış yapmanı engeller:
1--) Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek
2--) Kul hakkından korkmak

İki şey seni gözden düşürür:
1--) Demagoji (laf kalabalığı)
2--) Kendini ağıra satma (övme, vazgeçilmez gösterme)
__________________
YILDIZLARIMIZI SATTIRMAYALIM!
CÜSSKB-Aynur isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: Her İnsan Ölecek Yaştadır
Alt 01.09.2006, 21:47   #283
yerliturkuaz
Usta Yiğido
 
yerliturkuaz - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 29.08.2005
Mesajlar: 5.394
Thanks: 3.308
1.268 Mesajına 2.761 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1282 yerliturkuaz COK SEVILEN BIR KISIyerliturkuaz COK SEVILEN BIR KISIyerliturkuaz COK SEVILEN BIR KISIyerliturkuaz COK SEVILEN BIR KISI
Standart -->: Her İnsan Ölecek Yaştadır

Alıntı:
Nilay Nickli Üyeden Alıntı
İşte hayat
İşte hayatınızı değiştirecek iki şey
Tüm zorluklara çözüm getirecek, yanlış yapmanızı önleyecek, sizi
geliştirecek ve başarıyı mutlulukla beraber yakalamanızı sağlayacak
şeyleri öğrenmeye ne dersiniz?

İki şey seni "Vasıflı insan" yapar:
1--) İradeye hakim olmak
2--) Uyumlu olmak

İki şey sana "Değer" katar:
1--) Hitabet ve diksiyon eğitimi almak
2--) Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek

İki şey seni geri bırakır:
1--) Kararsızlık
2--) Cesaretsizlik

İki şey seni kaşif yapar:
1--) Vasıflı Çevre
2--) Birazcık delilik

İki şey senin ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar:
1--) Baskın yeteneği bulmak
2--) Cidden sevdiğin işi yapmak

İki şey başarının sırrıdır:
1--) Ustalardan ustalığı öğrenmek
2--) Kendini güncellemek

İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır:
1--) Niyetin saf (halis) olması
2--) Ruhsal farkındalık

İki şey seni milyonlarca insanlardan ayırır:
1--) Problemin değil çözümün parçası olmak
2--) Hayata ve her şeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla
yaklaşabilmek.

İki şey gelişmeyi engeller:
1--) Aşırılık (mübalağa, abartı, ifrat, tefrit)
2--) Felaket odaklılık

İki şey çözüm getirir:
1--) Tebessüm (gülümseme, sırıtma veya kahkaha değil!)
2--) Sükut (susmak)

İki şey "kalitesiz insan”ın özelliğidir:
1--) Şikayetçilik
2--) Gıybet, dedikodu

İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer:
1--) Bakış açısını değiştirmek
2--) Empati yapmak (muhatabın yerine kendini koymak)

İki şey yanlış yapmanı engeller:
1--) Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek
2--) Kul hakkından korkmak

İki şey seni gözden düşürür:
1--) Demagoji (laf kalabalığı)
2--) Kendini ağıra satma (övme, vazgeçilmez gösterme)
Doğru söze ne diyelim gerçekten güzel yazılmış nilay hanım
yerliturkuaz isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sabrın meyvesi
Alt 29.09.2006, 11:31   #284
Sweetgirl
Yiğido
 
Sweetgirl - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 13.08.2005
Mesajlar: 394
Thanks: 399
58 Mesajına 127 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 782 Sweetgirl COK SEVILEN BIR KISISweetgirl COK SEVILEN BIR KISISweetgirl COK SEVILEN BIR KISI
Standart Sabrın meyvesi



Yüce Rabbimiz (cc), Hz. Eyyub’u (as) sabır ve teslimiyette bütün insanlığa örnek göstermek istiyordu. Bu sebeple onu büyük bir imtihana tabi tuttu. Önce bütün malını, mülkünü elinden aldı. Çocukları da bir bir vefat etti. Hz. Eyyub çok zor durumda kalmıştı. Ama bütün bunlara rağmen en ufak bir şikayette bulunmuyor, sabır ve şükürle iki büklüm oluyordu.
İmtihanlar devam ediyordu. Daha sonra Allah, Hz. Eyyub’a çok ağır bir hastalık verdi. Hz. Eyyub bu hastalığa da sabır gösterdi ve kulluk vazifesine devam etti. Bütün bu imtihan döneminde eşi de kendisini yalnız bırakmamış, hep onun yanında olmuştu.

Cenab-ı Hak, zamanla Hz. Eyyub’un hastalığını daha da artırdı. Neticede yüce peygamber, dil ve kalbiyle yapabildiği kulluk vazifesini dahi yerine getiremez hale gelmişti. Bu durum onu üzmüş ve telaşlandırmıştı. Allah’a kulluk vazifesini yapamadıktan sonra yaşamanın ne manası olurdu ki? Bu yüzden ellerini açtı ve Rabbine şöyle yalvardı:


- Ya Rabbi! Hastalığım artık bana zarar vermeye başladı. Kalben kulluk vazifemi yapmama, dil ile Seni zikretmeme mani oluyor. İbadetsiz yaşayamam. Halimi Senin merhametine havale ediyorum.

O, bu duayı duadaki kelimelerden de anlaşılacağı üzere vücudunun sıhhat ve rahatı için değil, sırf ibadetinden geri kalmamak için yapıyordu. Allah onun bu samimi duasını kabul etti. Ondan ayağını yere vurmasını, oradan çıkacak suyla yıkanmasını ve o suyu içmesini söyledi. Hz. Eyyub denileni yaptı ve eski sağlığına kavuştu. Aynı zamanda Cenab-ı Hak ona eski zenginliğinden daha büyük bir zenginlik ve çok evlat verdi. Hz. Eyyub şimdi eskisinden daha zengin, daha refah, daha sağlıklı ve huzurlu bir hayata kavuşmuştu.

Günler bu şekilde geçip gidiyordu. Bir gün Hz. Eyyub yıkanırken üzerine nereden geldiği belli olmayan altın çekirgeler dökülmeye başladı. Hz. Eyyub hemen bunları toplamaya başladı. Bunun üzerine Allah,

- Ya Eyyub! Ben malını sana iade etmek suretiyle seni eski zenginliğinden daha büyük bir zenginliğe kavuşturmadım mı? Bunları toplamaya ne ihtiyacın var ki, dedi. Hz. Eyyub şöyle cevap verdi:

- Evet, Rabbim! Bana çok büyük bir zenginlik bahşettin. Ancak bu Senin bereket hazinelerinden ilgisiz kalmamı gerektirmez. Senin tarafından ne ihsan edilirse kabulümdür. Çünkü veren Sensin. Senin verdiğin bir şeyi ben nasıl reddederim! (Buhari, 275, 3211, 7055; Nesei, 409; Müsned, 7307, 8025, 8144)


--------------------------------------------------------------------------------


Hikayeden çıkarılacak bazı dersler

1. Hayatımızın her anı değişik imtihanlarla dolu. Bu imtihanlar sabır ve azimle başarıldığı takdirde bizi olgunlaştırır ve niyetimize göre Rabbimize yaklaştırır. Her insanın hayatının değişik karelerinde yaşadığı ve insana sağlığın ne kadar büyük bir nimet olduğunu öğreten bir imtihanımız var: Hastalık. Hastalık asla istenmez, ancak geldiğinde de sabredilir.

2. Bu hayat, ebedî hayatın sadece bir tarlası ve kazanma yeridir. Sonsuz değildir ki, bizatihî gaye olsun. İster bir hastalık, ister bir felâket veya musibet, isterse bir başka sebeple mutlaka bitecektir ve onun bitme zamanı da, insan daha hayata gelirken kararlaştırılmıştır. İnsan için, bu dünya hayatına gelişi gibi, buradan ayrılışı tarihi de önceden takdir edilmiştir ve değişmez. Asıl hayat, ahiret hayatıdır. İşte, bu inançtaki bir insan, dünyada başına gelen musibetleri, “Günahlarıma keffarettir veya derecemi artıracaktır.” diyerek, sabrın ötesinde hatta şükürle karşılamalıdır.

3. Allah’ın verdiği temiz ve helal malı sevmekte ve istemekte hiçbir mahzur yoktur. Dinin yasakladığı husus, mal-mülk sahibi olmak değil, zengin olma hırsı ile Allah’ı unutmaktır. Malın gerçek sahibi olan Allah’ı unutmadan, zekat ve sadaka gibi dini vazifeleri de aksatmadan zengin olmayı istemek ve bu yolda çalışmak, dinimizin uygun gördüğü bir davranıştır.

YAZAN: Ali Demirel
__________________
GÜLÜ SEVEN DIKENINE KATLANIR

Sweetgirl isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
--->: HIKAYELER
Alt 29.09.2006, 11:41   #285
abircan
Usta Yiğido
 
abircan - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 2.156
Thanks: 555
239 Mesajına 440 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 962 abircan TAM BIR BEYEFENDIabircan TAM BIR BEYEFENDIabircan TAM BIR BEYEFENDIabircan TAM BIR BEYEFENDIabircan TAM BIR BEYEFENDI
Standart --->: HIKAYELER

inancın sonunda maddiyatı bağlamak ne kadar doğru bilmiyorum, umut fakirin ekmeği ye memed ye
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık
KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ
abircan isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
--->: HIKAYELER
Alt 29.09.2006, 12:28   #286
ภาษาญี่ปุ่น
Yeni Yiğido
 
Üyelik Tarihi: 29.09.2006
Yaş: 44
Mesajlar: 1
Thanks: 0
0 Mesajına 0 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 0 ภาษาญี่ปุ่น Maalesef Forumlarda cok az yorum yapıyor.
Standart --->: HIKAYELER

çok güzel bir düşünce.hikayeler konusunu gündeme getirip bizleri eğlendirenlere teşekkür ederim.ancak biraz yazılarımızada dikkat edelim.abartılı kelimeler fazla olmasada az.ancak biz başkaları değiliz.kendimiz eğlenelim yeter.
ภาษาญี่ปุ่น isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: HIKAYELER
Alt 29.09.2006, 12:41   #287
teknik
Tecrübeli Yiğido
 
Üyelik Tarihi: 29.12.2005
Yaş: 51
Mesajlar: 552
Thanks: 39
103 Mesajına 198 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 0 teknik ist zur Zeit noch ein unbeschriebenes Blatt
Standart -->: HIKAYELER

YAVUZ SULTAN SELİM ZAMANINDA İRAH ŞAHI İSMAİL ŞAH YAVUZ SULTAN SELİME BİR HEDİYE SANDIK GÖNDERİR.SANDIKTA NELER YOKTUR Kİ.ALTINLAR,İNCİLER,ELMASLAR,İ PEKLER,YOK YOKTUR ANLAYACAĞINIZ.AMA SANDIĞIN İÇİNDEN KÖTÜ KOKU YAYILMAKTADIR.SARAYIN İÇİRESİNİ KÖTÜ KOKU KAPLAMIŞTIR.SANDIĞI BOŞALTTIKLARINDA BİRDE NE GÖRSÜNLER SANDIĞIN ZEMİNİ TEZEKLE DOLDURULMUŞ.YAVUZ HİDDETLE BAĞIRMIŞ"TİZ ÇAĞIRIN VEZİRLERİMİ PAŞALARIMI BUNA CEVAP VERMEK GEREK".PAŞALAR VEZİRLER GELMİŞLER DÜŞÜNMÜŞLER CEVAP VEREMEMİŞLER.2 GÜN GEÇMİŞYAVUZ TÜM PAŞALARINI VE VEZİRLERİNİ ÇAĞIRARAK "GELEN SANDIĞIN AYNISINDAN YAPTIRIN,EN ALTA ŞU NOTU KOYUN,ÜSTÜNE GÜLLÜ LOKUM,ÜSTÜNEDE ZENGİNLİĞİMİZİ VE GÜCÜMÜZÜ GÖSTERECEK HEDİYELERDEN.SANDIĞIDA GÜLSUYULA YIKAYIN.MİS GİBİ KOKSUN."HERKES ŞAŞIRMIŞ AMA SES ÇIKARAMAMIŞ.ELÇİYE TESLİM ETMİŞLER HEDİYE SANDIĞI VE ELÇİ ŞAH İSMAİLİN HUZURUNA VARMIŞ.SANDIĞI AÇMIŞLAR ORTALIĞI BİR GÜL KOKUSU SARMIŞ.ŞAH İSMAİL GÖNDERDİĞİ HEDİYEYİ HATIRLAYIP ŞAŞIRMIŞ.BEN TEZEKLİ YOLLADIM YAVUZ BANA GÜLLÜ YOLLAMIŞ DİYE.KENDİ KENDİNE DE BENDEN ÇEKİNİYOR DİYE DÜŞÜNMEYE BAŞLAMIŞ.NEYSE HEDİYELERİ ÇIKARMIŞLAR EN ALTTA Kİ LOKUMA GELMİŞLER.ELÇİ GÜVEN ORTAMINI OLUŞTURMAK İÇİN ÖNCE LOKUMDAN YEMİŞ.SONRA ÇEVRESİNDEKİLERE İKRAMDA BULUNMUŞ.EN SONDA ŞAH İSMAİLE VERMİŞLER.LOKUM AZALINCA ALTTAKİ MESAJDA GÖRÜLMÜŞ.MESAJI ŞAH İSMAİLE UZATMIŞLAR.ŞAH LOKUMU YERKEN MESAJI OKUMUŞ.MESAJDA"EY İRAN ŞAHI İSMAİL.SEN BİZE YEDİKLERİNDEN İKRAM ETTİN.BİZDE SANA YEDİKLERİMİZDEN İKRAM EDELİM DEDİK."DİYE YAZIYORMUŞ.
teknik isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
--->: HIKAYELER
Alt 29.09.2006, 13:02   #288
PRoFeSSioNaL
Usta Yiğido
 
PRoFeSSioNaL - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 06.03.2006
Mesajlar: 2.378
Thanks: 13
114 Mesajına 192 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 969 PRoFeSSioNaL ist ein wunderbarer AnblickPRoFeSSioNaL ist ein wunderbarer AnblickPRoFeSSioNaL ist ein wunderbarer AnblickPRoFeSSioNaL ist ein wunderbarer AnblickPRoFeSSioNaL ist ein wunderbarer AnblickPRoFeSSioNaL ist ein wunderbarer AnblickPRoFeSSioNaL ist ein wunderbarer Anblick
Standart --->: HIKAYELER

hikayeler çook güzel okudum valla elinize sağlık
__________________
ßy PRoFeSSioNaL
PRoFeSSioNaL isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: HIKAYELER
Alt 29.09.2006, 13:04   #289
yasin-58
Acemi Yiğido
 
yasin-58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 06.12.2005
Yaş: 35
Mesajlar: 185
Thanks: 17
8 Mesajına 8 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 0 yasin-58 ist zur Zeit noch ein unbeschriebenes Blatt
Standart -->: HIKAYELER

Yıllar sonra öğrendim ki... Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız.
Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz, gerisini karşı tarafa bırakırsınız.
Öğrendim ki... Güveni geliştirmek yıllar alıyor, yıkmak bir dakika.
Öğrendim ki... Hayatında nelere sahip olduğun değil kiminle olduğun önemli.
Öğrendim ki... Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün, ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.
Öğrendim ki... Kendini en iyilerle kıyaslamak değil, kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.
Öğrendim ki... İnsanların başına ne geldiği değil, o durumda ne yaptıkları önemli.
Öğrendim ki... Ne kadar küçük dilimlersen dilimle her isin iki yüzü var.
Öğrendim ki... Olmak istediğim insan olabilmem çok vakit alıyor.
Öğrendim ki... Karşılık vermek, düşünmekten çok daha basit.
Öğrendim ki... Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek, hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.
Öğrendim ki..."Bittim" dediğin andan itibaren pilinin bitmesine daha çok var.
Öğrendim ki... Sen tepkilerini kontrol edemezsen, tepkilerin hayatini kontrol eder.
Öğrendim ki... Kahraman dediğimiz insanlar bir şey yapılması gerektiğinde, yapılması gerekeni şartlar ne olursa olsun yapanlar.
Öğrendim ki... Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.
Öğrendim ki... Bazı insanlar sizi çok seviyor ama bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.
Öğrendim ki... Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz, bazıları hiç karşılık vermiyor.
Öğrendim ki... Para ucuz bir başarı.
Öğrendim ki... Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları kaldırmak için elini uzatır.
Öğrendim ki... İki insan ayni şeye bakıp tamamen farklı şeyler görebilir.
Öğrendim ki; Âşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır.
Öğrendim ki; Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar daha uzun yol yürüyor.
Öğrendim ki; Hiç tanımadığın insanlar, iki saat içinde, senin hayatini değiştirebilir.
Öğrendim ki... Duvarda asili diplomalar insani insan yapmaya yetmez.
Öğrendim ki... Karsındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.
Öğrendim ki... Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların da!
Öğrendim ki... Tecrübenin kaç yas günü partisi yasadığınızla ilgisi yok, ne tür deneyimler yaşadığınızla var.
Öğrendim ki; Aile hep insanin yanında olmuyor.
Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz. Aile her zaman biyolojik değil.
Öğrendim ki... Ne kadar yakın olursa olsunlar en iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir. Onları affetmek gerekir.
Öğrendim ki; Bazen başkalarını affetmek yetmiyor. Bazen insanin kendisini affedebilmesi gerekiyor.
Öğrendim ki; Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.
Öğrendim ki; Şartlar ve olaylar, kim olduğumuzu etkilemiş olabilir. Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.
Öğrendim ki; İki kişi münakasa ediyorsa, bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez.
Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.
Öğrendim ki; Her problem kendi içinde bir fırsat saklar. Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.
Öğrendim ki; Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor...
__________________
GÜLÜ SEVEN DIKENINE KATLANIR
yasin-58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: HIKAYELER
Alt 05.10.2006, 22:20   #290
Ertugrul
Gast
 
Mesajlar: n/a
Standart -->: HIKAYELER

SECCADENIN FERYADI

Gün ışımamış sabah yakındır…

Yorgunluğun verdiği ağırlıkla hemen uykuya dalmıştı.Bir iniltiyle uyandı adam.Etraf halen karanlıktı. İniltiyi rüya gördüğüne yordu. Dudakları susuzluktan çatlıyordu, öyle susamıştı. Işıkları yakmadan mutfağa gidip suyunu içti ve yatağına döndü. Tam uyumak üzereyken, aynı inleme sesi tekrar kulaklarını tırmalamaya başladı. Ama rüyamıydı uyanık mıydı farkında değildi. Sesin geldiği yöne doğruldu. O an rüyada olduğuna iyice emin oldu. Çünkü duyduğu sesin sahibi evin tek seccadesiydi.
Adam şaşırdı ve korkulu bir sesle


-İnleyen sen miydin?
-Evet dedi seccade
-Niçin ağlıyorsun?
Seccade yine içe işleyen bir sesle:
- Seni uykundan uyandıran susuzluğunu, doyuncaya kadar, su içerek giderdin. Oysa benim susuzluğumu giderecek kimsem yok!
- Nasıl susarsın, sen canlı bile değilsin dedi adam.
Seccade:
- Benim ihtiyacımda bir nevi sudur ama içtiğin değil. Benim susuzluğumu ancak tövbekar kulların gözyaşları giderir.
- Anlamadım dedi adam meraklı gözlerle seccadeye
- Ağlarım çünkü Allah’ın kulları; kabrinin aydınlığa ulaşmasını, karanlıklarda kalmamayı, o kutlu günde aydın olmayı isterler. İsterler de bu vakitte kalkıp iki rekat teheccüt namazı kılmazlar. Hep bakarım sana, bir günde kalkıp şükür için iki rekat namaz kılmazsın.
-Beni rahat bırak deyip döndü adam.

Seccade devam etti.
- Ey Allah’ın kulu; bak işte sabah namazının vakti geldi. Ezanlar; namaz uykudan hayırlıdır diye sesleniyor. Ah sabah namazı , ah bu sabah namazı ! Namazlar arasında müstesnadır. Hem kalbe hem de ruha hayat veren bir iksirdir o . Yetmiyor mu gece gündüz dünya için koşuşturduğun , Aziz ve Kahhar olan Allah’ın çağrısına neden icabet etmezsin!!!
Adam iyice sıkılarak:
-Ey seccadem, beni rahat bırak . Gündüz yeterince yoruluyorum, biraz daha uyuyayım deyip yatağın sıcaklığına bıraktı kendini.
- Seccade yılmadan adamı uyarmaya ve uyutmamaya uğraşıyordu.
- Demek ki sen dünyaya ahretten daha çok önem veriyorsun.
Adam iyice öfkelendi:
-Yeter artık lütfen konuşma diye bağırdı.

Seccade bu çıkışın karşısında önce sustu. Daha sonra sesini iyice alçaltarak ;
-Ah o fecir vaktindeki adamlar, ah o fecir vaktindeki adamlar dedi. Sen O nurlu peygamberin bu vakit için neler söylediğini bilmez misin. “Her kim ki güneş doğmadan ve batmadan evvel namazlarını eda ederse ateşe girmeyecek”, “ Ve yine O güzel insan “Kim şu iki namazı (sabah - ikindi veya sabah - yatsı) kılarsa cennete gider.” Ve nihayet “Münafıklara en ağır gelen namaz sabah ve yatsı namazıdır. Onlar ki o iki namazdaki ecri bilselerdi sürüne sürüne giderlerdi…”
Bunun üzerine adam yatağından doğrulup;
-Haklısın sabah namazı gerçekten önemli dedi..
Seccade:
-Öyleyse kalk ve namaz kıl dedi.-Yarın inş , mutlaka kalkacağım ama bugün çok yorgunum dedi adam.

Seccade son bir ümitle ;
-Kişi Salih amellerin ne kadar büyük ecri olduğunu idrak edemezse tüm zamanlarda bu ameller zor gelir. Sorun uyumaksa, kabir de uykudan çok ne var! Gel sözümü dinle Ey Allah’ın Kulu!
Bu andan sonra adamda tek kelime duyulmadı. Seccade de bir süre sessiz kaldı. Adam uykuya devam etti.
Ama heyhat! Adam ömründeki en uzun uykuya dalmıştı bile. Seccadenin son sözlerini duyamadı. O an seccade adamın öldüğünü anlayınca kısık bir sesle şunları söylüyordu.
-Ey tövbesini yarına erteleyen, bilir misin yarına çıkabileceğini !!!
Ölüm pusuda hep, biz dünya için günah işlerken. Süresi de kısıtlı. Gün gelip atar, farkında olmadan.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Hizli Erisim


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © 2005
Bize Yazin  |   Sivasspor.com  |   Arşiv  |   Kullanım sözleşmesi  |   Yukarı Git