Atilla Gökçe/Milliyet
Vay kurnaz vay!
Kurnazlık, aklın fırsat bulduğunda saptığı aykırı bir yoldur... Her türlü gevezeliği yapar, önce laf, sonra kafa karıştırır, yarattığınız o karmaşada fırsatı bulup hedefe ulaşırsınız.
İnönü’deki maçın golü de Sivasspor’un takımca sergilediği kurnazlıkla geldi.
Mete Kalkavan, adımlarıyla sayarak Beşiktaş’ın kullanacağı serbest vuruşta Sivasspor barajının bulunacağı 9.15 m’lik mesafeyi gösterdi. Beşiktaşlı futbolcularla Sivassporlular dakikalar süren bir baraj yeri tartışmasıyla itişip kakıştılar. Mete Kalkavan’ın her uyarısında Sivasspor yeni bir baraj tartışması yaratıyordu. Resmen kaldırım esnaflığı yapıyorlardı. Kalkavan, sonunda Eneramo ve Erman Kılıç’a sarı kartları gösterdi... Ama 9.15 baraj mesafesi de bozulmuştu bu arada...
Beşiktaş Almeida ile kullandı serbest vuruşu. Barajdan döndü. Uğur Boral içeri çevireyim derken Fernandes’in suratına vurdu topu. Aatif Chahechouhe, meşin yuvarlağı kaptı ve çaresiz Hilbert’in neredeyse penaltıyla sonuçlanacak çırpınışlarından kurtulup golünü atıverdi. Bu gole elbette şapka çıkarırım. Çalışılmış, kotarılmış bir fırsat yarattı Sivasspor... H
epsinin ayaklarına sağlık!
Ama o gol öncesi, sahneye koydukları baraj tartışması, bir türlü laftan ve kuraldan anlamayıp işi mavraya vuran kurnazlıkları, gevezelikleri ve iflah olmaz kaldırım esnaflığı için Sivassporlu futbolcuları esefle kınıyorum.
En azından sahaya çıkarken ellerinden tuttukları minik çocukların formalarında yazılı kavrama ayak uydurup “SAYGI”lı davranabilirlerdi. Sporun ruhuna ve kurala bağlı olarak da o golü atabilirlerdi.
Hayır, kurnazlık yaptılar ve hakemin de rakiplerinin de gözünün içine bakarak, etikle, sporla, saygıyla kuralla ilgisi olmayan yollara saptılar.
Kalkavan’ın sarı kartlarını göre göre, bile bile!
Genç ve umut veren hakem, sarı kartlara rağmen yine de barajın öne çıkmasını engelleyemedi...
Sivaslı kardeşlere şunu anımsatayım: O golü, daha dürüst kurulmuş bir baraj sonrasında da atabilirdiniz... Bu kadar ortalık bulandırmaya da hiç gerek yoktu!
Maçın geneline bakarsak... Geçen hafta Gaziantep’te yarattığı penaltıdan sonra Sivok’u kulübeye çekip Escude’ye forma veren Samet Aybaba, hücumda golü getirecek alternatiflere de sahip değildi. Hele ki Hilbert ve Uğur’un çıkamadığı, Holosko’nun etkisiz, verimsiz, dağınık oyunu, Olcay’ın kopuk kopuk mücadelesini gördükten sonra sadece Fernandes ve Almeida ile sonuca gidemeyeceklerini o da biliyordu. Batuhan da çare olamadı gol arayışlarına... Sivasspor oyunun başından sonuna kadar hem dayandı, hem direndi, hem de kazanmasını bildi. Özeti, bu hafta “ötekiler” Büyükler’i sildi!