"sorun ne?" demişsin kardeşim, kanaatimce bazı cevaplar şöyle:
1) taraftar: geçtiğimiz yıllarda evimizdeki maçlarda taraftarın katkısı ile futbolcular gaza gelip oynuyordu ve birçok maçı böyle alıyorduk. şimdi bu baskıyı kuracak kimse yok.
taraftar çer çöp olduğunu ispatladı. passolig bahanesi ile takımını sattı. bu şehir ve bu taraftar hiç bir zaman sivasspor'un başarılarına layık olmadı. bu sene bunun ispatı oldu.
2) yönetim: 7-8 transfer yapıp ilk 11'de oynayacak kalitede 2 futbolcu alamadılar. madem bu kadar transfer yapıyorsun, bari en azından 3 tanesi ilk 11 futbolcusu olsun. yok ilk 11'de oynatmayacaksın neden boş yere transfer yapıyorsun?
sivasspor yönetimi bence misyonunu doldurdu. yeni birileri gelsin yeni bir heyecan olsun diyeceğim ama bu yönetim gitse yerine kim gelir, bence kimse gelmez! bu yüzden evin deli çocuğu gibi katlanacağız artık.
ürün satışı, bilet satışı, stadyuma giriş çıkış, taraftarla olan ilişkiler vs hepsi berbat ama yine de sabredeceğiz. ya sabır!
3) futbolcular: bazı futbolcular geçen seneki performanslarına göre o kadar kötü ki, bu gidişatın sahadaki sorumluları olarak onların görülmesi kaçınılmaz.
mesela burhan, mesela ziya, mesela atif, hatta utaka. bu adamlara nasıl tahammül ediyorsun ey carlos? hiç mi otoriten yok, hiç mi şunlara maç sonunda sin kaflı konuşmuyorsun. belki de bu dilden anlıyorlardır?
4) otorite boşluğu: takımda kötü gidişat var evet ama bundan sıkıntı duyan ve tepkisini ortaya koyan eden ne bir taraftar, ne bir yönetici ne de bir teknik adam var. gs taraftarı florya'yı bastı, gerçi hoş bizde maça gitmekten aciz adamlar, tesislere mi gidecek?
ama hadi taraftarı geçtim ulan bir yönetici çıkıp ne oluyor, niye oynamıyorsunuz demiyor. hoca dersen hep umut dağıtıyor.
özetle sıkıntı büyük, ümidim az. seneye yeni stadyumda ptt 1. lig maçları oynamayız inşallah.