Acemi Yiğido
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 50
Mesajlar: 77
Thanks: 0
1 Mesajına 1 kez Teşekkür Edildi
Tecrübe Puanı: 0 
|
Sivasspor küçük Fener!
Süper Lig’e doğru koşar adım giden Yiğidolar’da Sarı-Lacivert tutkusu bir başka. Takımın hocası İsmail Kartal ile menajeri Bülent Uygun eski birer Fenerli. Futbolculardan Can, Onur ve İshak Kanarya’nın alt yapısından. Sivasspor’un starı Ertuğrul’un lakabı ise Jay-Jay Okocha
Kırmızı-Beyazlı camianın ikinci aşkı Sarı Kanarya
İVASSPOR’UN ve Sivaslıların bir Nusret Baba’sı var.
Nusret Akça...
Feleğin çemberinden geçmiş insanların çelebiliği var üstünde... Yol-yordam, hatır-endam bilen bir eşraf.
Bir sürü özelliği var ama; en önemlisi Sivasspor’u kuranlardan biri olması... Kentin ileri gelenleri Hüseyin Yıldırım, Hüseyin Pala, Nurettin Tarıkahya’yı etrafına toplamış; zamanın vali ve belediye başkanı ile görüştürmüş; Sivasspor’u beyinlere nakış gibi işlemiş...
Vali Vefik Kitapçıgil ve Belediye Başkanı Ahmet Durakoğlu da, bu işe ‘He’ deyince, kollar sıvanmış... 1967 Mart’ında, Sivasspor ortaya çıkmış...
Nusret Baba, ilk Genel Kaptan olmuş; 1974-75 sezonunda da, başkanlığa gelmiş...
Anlayacağınız Nusret Akça, canlı tarih...
Gururla, ‘Ben’ diyor; ‘Şu anda Sivas’ta yaşayanlar arasında, Atatürk’ü görmüş tek adamım...’
Mehmet Akif Ersoy’un, ‘Gel seni tarihe gömelim, desem; sığmazsın’ diye bir dizesi var.
Nusret Baba da öyle...
Sivas’ın her şeyi... Sivas’ın gururu...
Sivasspor’un kurucusu, ilk başkanlarından...
Daha ne olsun?
***
Nusret Baba; ununu eleyip ipe sermiş değil... Şimdi de Atlıspor Kulübü Başkanı...
Hem de, taa 1962’den beri, aralıksız tam 42 yıldır görev başında.
Yaş seksen; geniş eksen... Her yere yetişiyor.
4 atı var, onları koşturuyor.
Yani Şambaba değil, Nusret Baba...
O, yaşamın değerini biliyor; Sivaslılar da onun değerini...
***
Nusret Akça Sivasspor’u kurmuş, başkanı olmuş, genel kaptanı olmuş ama; bir tutkusu daha var: Fenerbahçe...
İşyerinde, evinde; Sivasspor bayrağı yanında mutlaka bir de Fenerbahçe bayrağı var.
Kanarya sevgisinden hiç vazgeçememiş...
İşin tuhafı, sadece Nusret Baba değil; neredeyse tüm Sivaslılar Fenerbahçe sevgisiyle yoğrulmuş... Çok ciddi anlamda bir sarı-lacivert tutkusu var.
Hürdoğan Gazetesi’nin Spor Sorumlu Müdürü Abdullah Yiğit; ‘Bu kentte, bir teröristbaşına atıfta bulunularak Biz, G.Saray’ı seveni de severiz pankartları açılamaz. Biz Atatürk’ü sevenleri severiz’ diyor.
***
Sivas’taki Fenerbahçe tutkusunun; ‘Gözle görülür-Elle tutulur’ somut sonuçları da var. Takımın başındaki İsmail Kartal’ın, Fenerbahçeli olması rastlantı değil... Genel menecer Bülent Uygun da, eski bir Fenerbahçeli futbolcu... Kısa bir süre Sivasspor’da da oynadı.
Takımın içinde de; Fenerbahçe altyapısından yetişmiş Can Arat, Onur ve İshak gibi gençler var. Bu seçimler, sadece rastlantıyla değil. Bilinçli seçim de söz konusu...
Can Arat; şimdi Japonya’da oynayan Alpay’a benzer fiziğiyle, Sivassporluların sevgilisi... Yakın bir gelecekte., milli takımın değişmez stoperi olacağı konusunda herkes hemfikir...
***
Bir başka gözde oyuncu ise; Ertuğrul... Oyun stili; Okocha’ya çok benzetiliyor. Bir zamanlar F.Bahçeli taraftarların ‘Okocha... Okocha... Jay Jay Okocha’ diye tezahürat yapması gibi; Ertuğrul için de ‘Ertuğrul... Ertuğrul; Jay Jay (Cey Cey) Ertuğrul’ diye bağırıyorlar.
Doğrusunu isterseniz; Ertuğrul da, bu ilgiyi hakeden şeytani bir oyun performansı sergiliyor. Üstelik; Sivas’ın altyapısından yetişme, bölgenin çocuğu...
***
Daha önce, yukarıda da sözettik. F.Bahçe Sivas’ta önemli bir yer tutuyor. Takımın yıldız oyuncularından ve taraftarın çok sevdiği Gökhan da; F.Bahçe’nin altyapısından yetişme...
Anlayacağınız; Sivas’ta Fenerbahçe tutkusunun gerçekten ciddi bir etki alanı var. Kırmızı-beyaz ve sarı-lacivert bayrakları her yerde yana görmek; alışılan bir görüntü... Şaşılacak, hele hele kızılacak bir şey değil.
Ama ısrarla ve önemle söyledikleri bir şey var; kısmet olur da Süper Lig’e çıkarlarsa, her Sivasspor-Fenerbahçe eşleşmesinde, mutlak kırmızı-beyazlı olacaklar.
Önce Yiğidolar, sonra Kanarya...
Yani; önce can, sonra canan...
Darılmaca yok!
***
Sivaslıların rahatsız olduğu en büyük konu; Madımak Oteli yangınından sonra, kentleri hakkında oluşturulan olumsuz hava...
‘Başkaları geldi, başkaları tahrik etti, başkaları yangın çıkardı; faturası bize kaldı’ diyorlar ve ekliyorlar:
‘Gerici, yobaz, şeriatçı değiliz. Büyük Türkiye’nin aydınlık yüzlü, Atatürkçü kentiyiz...’
Sivasspor’un başarısının, olumsuz imajı silme konusunda çok katkıları olacağını düşünüyorlar. Çünkü Sivas’taki insan unsurunun değerini, inanılmaz Fair-Play örnekleriyle belgeleyeceklerini söylüyorlar. Takımı ile taraftarı ile, Türkiye’nin örnek ve imrenilen kenti olacaklarını iddia ediyorlar.
Doğrusunu isterseniz; bu iddianın temel ipuçlarını Sivas’ta gördüm. Tüm takımlar; en rahat ve en huzurlu deplasmana gelecekler... Türk futbolunun son dönemlerdeki en büyük sorunu olan şiddet ve terör, hiçbir şekilde Sivas’ta yok.
İşte bu yüzden, Mavi Bayrak’a en yakın adaylar...
***
Ancak bazı sıkıntıları var.
Dün de belirttiğim gibi; şimdi kullandıkları 4 Eylül Stadı, gerçekten yetersiz... Küçük, eski ve standart dışı...
Oysa takımın, Ankara yolu üstündeki sosyal tesisleri; imrenilecek bir kalitede... Bir kere; sınırsızlık duygusu veren geniş bir alan içinde... Çağın gerektirdiği tüm lüksü barındırıyor. Devletin yapıp 49 yıllığına kiraya verdiği tesisler; futbolcuların barınma, kamp ve tüm sosyal ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılıyor. Bu açıdan bir sıkıntısı yok.
Tek problem; önce 4 Eylül Stadı’nın islahı, sonra da yeni ve modern stadın bir an önce inşaasına başlama tarihi...
Bu ikisinde bir problem yaşanırsa; Sivasspor ciddi zararlar görür. Ama hükümet; Sivasspor’un başarısının bölgeye getireceği moral motivasyonun önemini kavramış durumda... Kriz yaratacak bir gecikme olacağını düşünmüyorum.
Birlikte tesisleri gezdiğimiz 2. Başkan Mehmet Oflaz ve Basın Sözcüsü Fikret Ünsal da; projelerin planan takvim içinde tamamlanacağından kuşku duymuyor.
Sivasspor’un beğendiğim güzel bir yanı var... Bu güzel tesislerin modern çim idman sahalarını; hiçbir bedel talep etmeden, karşılıksız olarak rakip takımlara da açmaları... Hatta misafir takımdan bir talep gelmezse., kendileri arayıp davet ediyorlar.
İşte Yiğido’nun yiğitliği burada...
Sivas; Türk futboluna Anadolu konukseverliğinin ne olduğunu, bir kez daha ispat edecek.
Kimsenin kuşkusu olmasın.
HHH
Sivasspor’un 1. lige gelmesi; geçmiş yıllardaki bir çok takımın lige gelmesi gibi değil... Ayrıcalığı var, farklılığı var, özelliği var.
Deplasmanlarda stadı dolduruyor.
Bu, zaten başlı başına bir devrim.
Takımın en önemli oyuncusu, Takım Kaptanı Mohammet Ali Kurtuluş... Çoğu onu Mohammet adından dolayı Mısırlı filan sanıyor.
Hayır, Almanya doğumlu Türk... Alman nüfus memuru, kayıt yaparken Muhammed’i Mohammet diye yazınca, değiştirememişler.
Kaptanın 12 golü var.
Bursa’dan Okan’la birlikte, Gol Krallığı’nın birinci sıradaki iki isminden biri...
Kulüp Başkanı Mecnun Otyakmaz; yalnız takımına değil, taraftarına da güveniyor. İlginç bir iddiası var.
‘Sivasspor; 3 büyükler de dahil, Türkiye’nin en büyük taraftar kitlesine sahip bir kulüptür.’
40 bin kişilik İstanbul çıkarması, bunu doğruluyor. G.Saray ve Beşiktaş, kendi sahalarında bile 15 bin seyirci ortalaması ile oynarken, Sivasspor’u ciddiye almak gerekir.
Savulun...
Yiğidolar geliyor!
Yiğidolar’ın Babası!
Sivas’ta görev yaptığı dönemde herkesin sevgisini kazanan İstanbul Emniyet Müdürü için tribünde hala ‘Cerrah Baba’ tezahüratı yapılıyor
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah; Sivaslı... O Sivas’ı elbette seviyor ama, Sivaslılar da ona hayran.
Gaffan Okkan gibi; geniş halk kitlelerinde müthiş bir manyetik alanı var. Sivas’tan tayini çıkacağı zaman; eşrafa Ankara’ya koşup ‘Onu ancak büyük bir şehire tayin ederseniz, olur. Aksi takdirde elimizden alamazsınız’ dedirten bir Emniyet Müdürü...
Sivas’tan İstanbul’a geldi... Sivaslı, müdürlerinin kariyeri için; bu tayini onayladı. Yoksa, bırakmayacaklardı.
Lakabı, ‘Yiğidoların Babası...’
O kadar seviliyor.
***
Sevgi, tek başına olmaz. Karşılıklıdır.
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah da; Sivas’a ve Sivasspor’a aşık... O kadar ki; otomobilindeki SS harfleri Sivasspor’daki S’leri simgeliyor. Plakasındaki 58, Sivas’ın numarası... Telefonu bile 58’li rakamlardan oluşuyor.
Sivas’ta maç olduğu zaman hala ‘Yiğidoların Babası, Cerrah Baba’ diye tempo tutuluyor.
Sivas’ta görevli olduğu dönemlerde Sivasspor için moral geceleri düzenler; takımı yalnız bırakmazdı.
Cerrah’ın yüreği; hala Sivas ve Sivasspor için çarpıyor.
Gözden ırak olan, gönülden ırak olmadı.
07.01.2005
|