Ana Sayfa  |  Site Haritası  |  Forum  |  Chat
‹ Anasayfaya geri dön  |  Sivaslilar.net  |  Sivastuning.com
Sivasspor


Hoşgeldiniz
Zurück   SivasSpor.com - Yiğidoların Özgür Sesi > Serbest Alan, Sivas Paylaşım, Sivas Forum, Sivaslılar > Heykel

Heykel Her Telden Muhabbet Burda

Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil

Alt 29.06.2005, 13:12   #31
GuNaY
Gast
 
Mesajlar: n/a
Standart

[size=2]Şu anda Japonya'da is başvurularınla aşağıdaki
linkteki IQ testi veriliyormuş!
Linkten, buyuk mavi yuvarlagi tiklayin.

Oyunun kurali:
"herkes nehirden karşıya geçmeli"

Sala binecek kişilerin üzerine, salı karşıya geçirmek
içinse kırmızı yuvarlaklara tıklamak gerekiyor.


Kurallar:
Bir seferde sadece 2 kisi sala binebilir.
Baba, anneleri yokken kizlarin hicbiri ile sala
binemez.
Anne de babalari yokken ogullarindan hicbiri ile sala
binemez.
Hirsiz, polis yokken aile ile yalniz kalamaz.
Sali kullanmayi da sadece anne, baba ve polis biliyor!
Kolay gelsin!
[/size]

http://freeweb.siol.net/danej/riverIQGame.swf
  Alıntı ile Cevapla
Alt 30.06.2005, 10:06   #32
CÜSSKB-Aynur
Usta Yiğido
 
CÜSSKB-Aynur - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 2.799
Thanks: 0
64 Mesajına 176 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1037 CÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz sein
Standart

HASTANE ODASI


Aynı kalp rahatsızlığıyla aynı kaderi paylaşan iki yaşlı adam aynı odayı da paylaşıyorlardı. Tek fark, biri cam kenarında, diğeri ise duvar dibinde yatıyordu. Cam kenarındaki yaşlı adam her gün camdan bakarak arkadaşına dışarısını anlatırdı:

- "Bugün deniz sakin, yine de hafif rüzgar var sanırım. Çünkü uzaktaki teknenin yelkenleri rüzgarla doluyor. Park bu sabah sakin... İki salıncak dolu, iki salıncak boş. Dünkü sevgililer yine geldi, aynı yere oturup konuşmaya başladılar, elele tutuştular, ne kadar da yakışıyorlar birbirlerine... Erguvan ağaçları ne kadar güzel açmış, her yer mor bir renk almış, erik ağaçları da beyaz çiçekleriyle onlara eşlik ediyor. Denizin üzerindeki martılar bugünkü yemeklerini arıyorlar, ne güzel de dalıyorlar suya..."

Günler böyle geçip gidiyordu. Ta ki cam kenarındaki yaşlı adam kalp krizi geçirene kadar...

İşte o anda duvar kenarındaki adam düğmeye bassa kurtaracaktı arkadaşını ama şeytana uydu, bunca zamandır sadece dinleyebiliyordu, artık görebilirdi de... İşte bunun için düğmeye basmadı ve hemşireyi çağırmadı. Aynı kaderi paylaştığı kişiyi ölüme gönderdi, ama o bunun haklı bir savunma olduğunu düşünüyordu.

Ertesi gün hastabakıcılar geldiğinde yaşlı adam :

- "Cam kenarına geçebilir miyim?" dedi. Hemen yatağının yerini değiştirdiler, işte o günlerdir bakmak istediği manzarayı nihayet görecekti. Başını kaldırdı ve pencereden baktı. "Simsiyah bir duvar" vardı karşısında.

Cam kenarındaki adam, arkadaşının umudunu yitirmemesi için kendisine hayaller kuruyordu.
__________________
YILDIZLARIMIZI SATTIRMAYALIM!
CÜSSKB-Aynur isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 30.06.2005, 10:24   #33
CÜSSKB-Aynur
Usta Yiğido
 
CÜSSKB-Aynur - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 2.799
Thanks: 0
64 Mesajına 176 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1037 CÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz sein
Standart

MİSAFİR İSTEMEYEN KADIN


Misafirperver bir sahabi vardı. Hanımı ise her gün kocasının yanında bir kaç misafirle gelmesine artık tahammül edemez olmuştu. Birkaç defa kocasına:

- Sen her gün birkaç misafirle geliyorsun, gelen misafirler, çocuklarımızın rızklarını yiyorlar, dediyse de kocası, her gün yanında birkaç misafir getirmekte ısrar ediyordu.

Kadın sahabi dayanamayıp, Resûlüllah'a şikâyete karar verdi:

- Ya Resûlüllah! Kocam her akşam eve birkaç misafir getiriyor, böylece de kocamın kazandıkları hep misafirlere gidiyor. Bir gün hastalanıverse, açlıktan ölmekten korkarım, dedi.

Peygamber efendimiz(s.a.v.) kadının kocasını, huzuruna çağırttı.

Adam:

- Ben misafirsiz edemem! Soframda misafir olması, bana neş'e ve bereket veriyor, diyor ve diretiyordu.

Bu sefer Peygamberimiz (s.a.v.) kadına, bundan sonra fazla değil, bir misafire razı olup olmadığını sordu. Kadın buna da razı değildi:

- Ben çocuklarımın rızkını başkalarının yemesine rıza gösteremem, diyordu.

Adam hiç olmazsa bir misafirde ısrar edince; kadın boşanmaktansa bir misafire razı oldu. Fakat o akşam üzeri beyinin, yine eve iki misafirle geldiğini gördü. Kadın sinirlenmişti, içi rahat değildi. Yemek hazırlamak için mutfağa girdi, üç kişilik yemek hazırlayıp tepsiyi kocasına verdi. Biraz sonra da misafirlerden birinin çıkıp gittiğini gördü. Hazırlanan yemeklerden biri yenmemişti.

Kadın kocasına:

- Misafirin biri niçin yemek yemeden çıkıp gitti? diye sordu.

Adam, ikinci misafirin farkında değildi:

- Sen hangi misafirden bahsediyorsun. Ben bir misafirle geldim, o da içerde işte diye cevap verdi.

Kadın çok iyi görmüştü. Misafirin birisi yemek yemeden çıkmıştı.

Bu münakaşanın içinden çıkamayacaklarını anlayan karı-koca, hemen Efendimiz Hazretlerine müracaata gittiler ve durumu anlattılar...

Onları dinleyen Peygamber efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu.

- Evet! Eve iki misafir gelmişti. Fakat bunlardan birisi hakiki insan değil, insan suretine giren rızktı. Allah (c.c.) hanımını akıllandırmak için rızkı insan kılığına sokmuştu.Hanımının ise, yine misafirler için bir miktar rızkı gözden çıkarıp hazırladı, ama o rızkı, eksilmedi.

Şunu iyi bilesiniz ki, her misafir kendi rızkı ile gelir. Ve kimse, kimsenin rızkını yiyemez, eksiltemez... Hatta misafir, bir evin bereketini arttırır ve o evin rızkında artma olur, buyurdular. Tabii ki kadın, bu hadiseden sonra itiraz edecek durumda değildi.
__________________
YILDIZLARIMIZI SATTIRMAYALIM!
CÜSSKB-Aynur isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 30.06.2005, 10:54   #34
badboy
Yeni Yiğido
 
badboy - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 38
Mesajlar: 30
Thanks: 0
0 Mesajına 0 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 0 badboy ist zur Zeit noch ein unbeschriebenes Blatt
Standart

GÜNAY ABİ BİTİRDİM AMA ÇOK UĞRAŞTIM
AMMA ZORMUŞ BU JAPONYADA İŞ BULMAK YAW
__________________
aLAYIna İsyAN
öLÜmüNE SİVASSPOR
yiğido 58,5 ( suşehrili)
badboy isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 30.06.2005, 13:46   #35
puar
Usta Yiğido
 
puar - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 44
Mesajlar: 4.966
Thanks: 108
357 Mesajına 678 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1239 puar ist ein wunderbarer Anblickpuar ist ein wunderbarer Anblickpuar ist ein wunderbarer Anblickpuar ist ein wunderbarer Anblickpuar ist ein wunderbarer Anblickpuar ist ein wunderbarer Anblick
Standart

Allah Kuran'da insanları, göklerin, yerin, dağların, yıldızların, bitkilerin, tohumların, hayvanların, gece ile gündüzün meydana gelişinin, insanın kendi doğumunun, yağmurun ve yaratılmış daha birçok varlığın üzerinde düşünmeye ve bu varlıkları incelemeye çağırmaktadır. Bunları inceleyen insan ise tüm varlıklarda Allah'ın yaratış sanatını görecek, böylece kendisini ve tüm evreni yoktan yaratan Rabbini tanıyabilecektir.

Evreni ve içindeki tüm varlıkları incelemenin ve Allah'ın yaratış sanatını keşfederek insanlığa açıklamanın yolu ise "bilim"dir. Dolayısıyla din, bilimi Allah'ın yaratışındaki detaylara ulaşmada bir yol olarak benimser ve bu nedenle bilimi teşvik eder.

Din, bilimsel araştırmaları teşvik ettiği gibi, dinin bildirdiği gerçeklere göre yönlendirilen bilimsel araştırmalar da çok hızlı ve kesin sonuçlar getirir. Çünkü din, evrenin ve canlılığın nasıl var oldukları sorusuna en doğru ve en kesin cevabı veren tek kaynaktır. Dolayısıyla doğru bir noktadan başlanarak yapılan araştırmalar, evrenin ve canlılığın var oluşuna ait sırları en kısa sürede, en az emek ve enerji harcayarak açığa çıkaracaktır. 20. yüzyılın en büyük bilim adamlarından biri olarak kabul edilen Albert Einstein'ın da söylediği gibi "dinsiz bilim topaldır", yani dinin yol göstermediği bilim ilerleme gösteremez, kesin sonuçlara ulaşması çok zaman alır ve hatta çoğu zaman sonuç alınması mümkün olmaz.

Bu gerçeği göremeyen materyalist ideolojiye sahip bilim adamları tarafından yönlendirilen bilimin ise, özellikle son iki yüzyıldır, ne kadar vakit kaybettiği, bu yolda yapılan çalışmaların büyük bir kısmının heba olduğu ve harcanan trilyonlarca liranın nasıl boşa gittiği gözler önündedir.

İşte bu nedenle, insanların kesin olarak bilmeleri gereken bir gerçek vardır: Bilim ancak Allah'ın sonsuz kudretini, evrendeki yaratılış delillerini araştırma amacını benimser ve bu amaç doğrultusunda çalışırsa doğru sonuçlara ulaşabilir. Rotası doğru çizilirse, yani doğru yönlendirilirse bilimin gerçek amacına en kısa sürede ulaşması sağlanabilir.
puar isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 30.06.2005, 13:55   #36
serrkann58
Tecrübeli Yiğido
 
serrkann58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 51
Mesajlar: 592
Thanks: 14
5 Mesajına 8 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 0 serrkann58 isimli Üye Tecrübe Puanınızını Kapatmıştır.
Standart



Bir kuştu,
Allı allı bir kuş
Her tüyüne bir çiçek bağladılar
Uçmadı o..

Bir kuştu,
Mavili mavili bir kuş
Her tüyüne bir boncuk bağladılar
Uçmadı o..

Bir kuştu,
Yeşilli yeşilli bir kuş.
Her tüyüne bir çocuk kordelası bağladılar
Uçtu o..
serrkann58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 30.06.2005, 14:07   #37
CÜSSKB-Aynur
Usta Yiğido
 
CÜSSKB-Aynur - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 2.799
Thanks: 0
64 Mesajına 176 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1037 CÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz sein
Standart

EVLAT VE KUYRUK ACISI


Zamanin birinde bir oduncu, ormanda odun keserken çalı arasında bir yılana rastlamış. Elindeki baltayı kaldırıp yılanın başını vurmak üzereyken bir an göz göze gelmiş. Yaradana olan aşkı -yılan bile olsa- yaratılana yansımış ve yılanı vurmaya kıyamamış.
Yılan da duygulanmış, dile gelmiş. Ey insanoğlu, sen bana kıyamadın, ben de sana bir iyilik edeceğim demiş.
Bir kör kuyuya dalmış ve kaybolmuş. Biraz sonra ağzında bir altın lira ile dönmüş ve oduncuya uzatmış.
"Bundan böyle ömür boyu sana her gün bir altın lira vereceğim."

Oduncu altını bozdurmuş ve evinde o gün senlik olmuş. Hiç kimseye olan biteni anlatmamış, ailesi dahil herkes sadece oduncunun çok çalıştığı için durumunun düzeldiğini zannetmiş. Yillar boyu her gün o kör kuyunun başına gitmiş, yılan ile buluşmuş ve altınını almış.

Gel zaman git zaman, oduncu ağır hastalanmış. Kuyunun başına gidemez olmuş. Bir kaç gün geçince bolluğa alışmış evinde darlık başlamış. Oduncu oğlunu yanına çağırmış ve yılanın sırrını anlatmış.
"Git kör kuyunun başına ve oğlum olduğunu söyle, yılan sana altın verecek" demis.
Oğlu inanmamış ama gitmiş, yılan önce saklanmış, sonra ortaya çıkmış. Onun oduncunun oğlu olduğuna iyice kanaat getirince de kuyuya inip bir altın getirmiş. Oğlan önce inanmadığı hikayenin gerçek olduğunu görünce hırsa kapılmış, kim bilir daha ne kadar altın var kuyudan içeride demiş....
Hırsla yılanı öldürmek için bir hamle yapmış, ıskalamış ama yılanın kuyruğunu koparmış. Yılan da can havliyle dönüp oğlanı sokmuş ve öldürmüş.

Aksam yaklaşıp da oğlu gelmeyince oduncu iyice endişelenmiş. Hasta yatağından sürünerek bile olsa kalkmış. Kuyunun başına gitmiş ki oğlu cansız yatıyor.
Yılan o arada görünmüş ki, kuyruğu yok ve kanlar içinde.. Oduncu durumu anlamış ve çok üzülmüş. Caninin parçası oğlu yerde cansız, yıllardır velinimeti olan yılan yaralı...

Hatalı olan oğlum olmalı demiş ve yılandan özür dilemiş. Tekrar dost olalım demiş...Yilan ise acı acı gülümsemiş. Çok isterdim ama...Sende bu evlat acısı.. bende de bu kuyruk acısı varken
biz artık dost olamayız.
__________________
YILDIZLARIMIZI SATTIRMAYALIM!
CÜSSKB-Aynur isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 30.06.2005, 14:32   #38
CÜSSKB-Aynur
Usta Yiğido
 
CÜSSKB-Aynur - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 2.799
Thanks: 0
64 Mesajına 176 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1037 CÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz sein
Standart

GÖRMESİNİ BİLEN GÖZLER


Küçük kız, kendini bildiği günden beri annesinden
büyük bir şefkat görmüş ve ondan duyduğu sözlerle,
pamuk prensesten daha güzel olduğuna inanmıştı.
Ona göre; nur yüzlü ve badem gözlüydü. Bir tanecik
yavrusuydu her zaman. Ama ilk okula başlayınca işler
değişti. Arkadaşları onun hiç de güzel olmadığını, hatta
çirkin bile sayıldığını söylemekteydi. Küçük kız, ilk
önceleri onlara inanmadı çünkü herkes birbirini
kıskanıyordu. Ama bir kaç yılda gerçeklerle yüzleşti.
Annesinin bir pamuğa benzettiği yüzü, çiçek bozuğu
bir cilde sahipti. "Badem" dediği gözleri ise şaşıydı.
Vücudu da bir serviyi andırmıyordu. Demek ki, annesi
onu aldatmış ve yıllar yılı çekinmeden yalan söylemişti.

Genç kızın anne sevgisi, kısa bir süre sonra nefrete
dönüştü. Evlenme çağına gelmiş olmasına rağmen yüzüne
bakan yoktu. Üstelik de gözleri, bütün tedavilere rağmen
düzelmiyordu. Genç kız, doktorların gizlice yaptığı
konuşmalardan kör olacağını anladığında çılgına döndü
ve kendisini hâlâ çocukluk yıllarındaki ifadelerle seven
annesinin bu yalanlarına dayanamayıp evi terk etmeye
karar verdi. Fakat annesi, uzak bir yerde iş bulduğunu
söyleyerek ondan önce davrandı ve kazandığı paraları
bir akrabasına gönderip, kızına bakmasını rica etti.
Genç kız bir süre sonra görmez oldu. Karanlık dünyasıyla
baş başaydı. Bu arada annesini hiç merak etmiyordu.
Yalancıydı annesi, ölse bile bir kayıp sayılmazdı.
Bir gün doktorlar, uygun bir çift göz bulduklarını
söyleyerek kızı ameliyat ettiler.

Ancak o, gözünü açtığında yine aynı yüzü görmekten
korkuyordu. Fakat kör olmak zordu. En azından kimseye
yük olmazdı. Genç kız, ameliyat sonunda aynaya baktığında,
müthiş bir çığlık attı. Karşısında bir dünya güzeli vardı.

Gerçekten de harika bir kızdı gördüğü. Yüzündeki
bozukluklar tamamen kaybolmuştu. Çok kemerli olan
burnu düzelmis, kepçe kulakları normale dönmüş ve
yaban otlarını andıran saçları, dalga dalga olmuştu.
Genç kız, yanındaki yaşlı doktora sevinçle sarılarak:
"Sanki yeniden dünyaya geldim!" dedi. "Yüzümde hiçbir
çirkinlik kalmamış, estetik ameliyatı siz mi yaptınız?"
Yaşlı doktor: "Böyle bir ameliyat yapmadık kızım!."
diye gülümsedi. Annenin bağışladığı gözleri
taktık. Sen, onun gözünden gördün kendini!."
__________________
YILDIZLARIMIZI SATTIRMAYALIM!
CÜSSKB-Aynur isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 30.06.2005, 14:50   #39
badboy
Yeni Yiğido
 
badboy - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 38
Mesajlar: 30
Thanks: 0
0 Mesajına 0 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 0 badboy ist zur Zeit noch ein unbeschriebenes Blatt
Standart

zaman ın birin de genç bir adam güzel bir kıza aşık olmuş. Fakat kız ne kadar güzelse bir o kadar da zalim miş.
genç adam bir gün tüm cesaretini toplayıp kıza evlenme teklif etmiş.
kız önce bir kahkaha atmış ve sonra da " bana annenin kalbini getirirsen seninle evlenirim" demiş.
Genç adam çaresizce teklife kabul etmiş ve gidip olan biteni annesine anlatmış.
Genç adamın annesi oğlunun aşkını anlamış ve oğluna ." beni öldürürken gözlerimi bağla da gözlerime bakıp vazgeçme " demiş.
çocuk annesinin söylediklerini yapmış ve onu öldürüp kalbini sökmüş, bir mendile sarıp kızın evine doğru koşmaya başlamış.
yolda ayağı bir taşa takılmış yere düşerken "ah anam "diye bağırmış ve mendili elinden düşürmüş.
Bu arada yere düşen mendil açılmış ve genç adamın annesinin kalbi dile gelmiş;
" bişeyin varmı yavrum " demiş.


TÜM ANALARIN ELLERİNDEN ÖPERİM
ÇÜNKİ CENNET ANALARIN AYAKLARI ALTINDADIR

:oops: :oops: :oops: :oops: :oops:


:lol: :lol: :lol: :lol: :lol:
__________________
aLAYIna İsyAN
öLÜmüNE SİVASSPOR
yiğido 58,5 ( suşehrili)
badboy isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01.07.2005, 08:44   #40
CÜSSKB-Aynur
Usta Yiğido
 
CÜSSKB-Aynur - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 2.799
Thanks: 0
64 Mesajına 176 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1037 CÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz sein
Standart

BİR DOST


Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın...
'Nereden çıktın bu vakitte' dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında; gözünün dilini bilmeli; dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı...
Arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin.
İhtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin.
Kucaklamalı seni güvenli kolları, dalları bitkin başına omuz, yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı...
En mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz...
Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli, yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.
Alkışlandığında değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli.
Övmeli alem içinde, baş başayken sövmeli ve sen öyle güvenmelisin ki ona, övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin.
Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi...
Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş..
Gözbebekleri bulutlandığında, yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin.
Ve sen ağladığında onun gözlerinden gelmeli yaş...
Yıllarca aynı ip üstünde çalışmış, cesaretle ihanet arasında gidip gelen bir salıncağın sınavında birbiriyle kaynaşmış iki trapezci gibi güvenle kenetlenmeli elleri...
'Parkurun bütün zorluklarına rağmen dostluğumuzu koruyabildik, acıları birlikte göğüsleyebildik ya;
yenildik sayılmayız' diyebilmeli...
Issızlığın, yalnızlığın en koyulaştığı anda, küçücük bir kağıda yazdığımız kısa ama ümit var bir yazıyı
yüreğe benzer bir taşa bağlayıp birbirimizin camından içeri atabilmeliyiz:
'Bunu da aşacağız! İmza: Bir dost!...'
__________________
YILDIZLARIMIZI SATTIRMAYALIM!
CÜSSKB-Aynur isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Hizli Erisim


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © 2005
Bize Yazin  |   Sivasspor.com  |   Arşiv  |   Kullanım sözleşmesi  |   Yukarı Git