--->: BİR DEMET ŞİİR...
Aykut Hakan isminde bir genç. Henüz Lise üçüncü sınıfa gidiyordu. Çok harika arkadaşları vardı ve aralarında asla büyük olaylar patlak vermezdi.
Aykut aşkla ve aşık olanlarla dalga geçerdi; muzipti. Ama genel olarak iyi bir çocuktu. Sevildiğinden olmalı ki istemediği halde sınıf başkanı oldu. Belkide hayatını değiştirdi bu durum.
Henüz okullar yeni açılmıştı ikinci haftaydı. Müdür yardımcısı bütün sınıf başkanlarını yanına çağırmıştı. Toplantı yapacaktı başkanlarla. Aykut'ta gitti. Arkadaşı Sami'nin yanına geçti ve tüm başkanların gelmesini beklediler. En son içeriye bir başkan girdi ki. İşte o anda Aykut tamamen hayattan koptu. Sami yi şöyle bir dürttü, sonra vazgeçti birşey söylemek istemedi. Son giren başkan bir kız dı. Henüz liseye yeni başlamış bir kız. Sarışın mavi gözleri olan hoş bir kız. Aykut ilk gördüğünde aşık olmuştu ona, bu yüzden Sami ye söylemek istedi ama sonra dalga geçer diye vazgeçti.
Aykut değişmeye başlamıştı. Bir gün öğrenmek istedi o başkanın kim olduğunu. Bir arkadaşına sordu. 'dokuzuncu sınıflardan bir kız sarışın mavi gözlü tanıyormusun' dedi arkadaşı Öznur'a. Öznur döndü ve 'şu başkan olanımı evet tanıyorum, ismi Nurdan Zeynep' dedi. 'ne oldu hoşunamı gitti,
pek iyi duymadık biz onu, erkeklerle pek içli dışlıymış' diye ekledi. Aykut sustu.
Aradan pek zaman geçmemişti. En yakın arkadaşı Okan'a bahsetti bu durumdan Okan da haylazlığından bütün erkeklere haber verdi ve tam dokuz arkadaşı gidip Nurdan'a arkadaşımız senden hoşlanıyor dediler. Aykut birazda başarılı bir öğrenciydi. Hemen okuldaki tablodan resmini gösterdiler. 'işte bu' dediler. Nurdan umursamadı. Aykut çok kızdı bu duruma ' neden böyle bir şey yaptınız ' dedi. Üzgündü...
Birgün bir derste içinden birşeyler geçmeye başladı. Çünkü Nurdan'ı çok sık görmeye başlamıştı. Müdür yardımcıları toplantı yaptığında karşılaşıyordu. Artık tamamen aşık olmuştu. Bir ders önünde duran kağıda şöyle bir baktı ve ucu tam açılmamış kalemiyle ufak bir şiir yazdı. Çok hoşuna gitti. Yazmaya devam etti, bir haftada tam yüz otuz beş kıta şiir yazdı. Engellenemez duyguları olduğunu herkes anlamıştı. Aşkla dalga geçen Aykut resmen aşık olmuştu. Yaptıklarını buluyordu. Artık Onunla dalga geçiyorlardı.
AŞKINI İLAN ETMEYE BAŞLADI...
Aykut artık dayanamıyordu. Nurdan'ı yanında görmek istiyordu. Tüm sınıfa söyledi bu durumu ve şiirlerin hepsini arkadaşlarına okuttu. Biraz rahatlamıştı sanki ama bilmediği durumlar vardı. Bir başka sınıfdan arkadaşı Nurdan'la çıkmaya başlamıştı.
Sınıf arkdaşlarında Nezibe onu tanıdığını söyledi istersen senin için konuşabilirim dedi. Aykut çok sevinmişti. Konuşmasını istedi Nezibe' den. Nezibe konuştu ve Aykuta sevineceği bir haber getirdi. Nurdan Aykutla konuşmak istiyordu. Aykut çok mutlu oldu...
İLK DAKİKALAR....
Kantinde buluştular. Aykut hep gözlerine baktı Nurdan'ın. Titriyordu, ve ilk sözü ' sana aşığım Nurdan' oldu. Nurdan da şaşırdı sanırım beklemiyordu böyle bir sözü. Hiç tanımadığı birisi ona direk sana aşığım demişti. Gerçekden ilginçdi. Sonra tanıştılar. En son olarak Aykut onunla sevgili olmak istediğini söyledi ve cevabı direkt aldı. 'bir hafta kendimize süre verelim birbirimizi tanıyalım, daha sonra karar verelim' dedi Nurdan. Aykut kantinden çıktı. Yanına en iyi arkadaşlarından Hale geldi.
'ne oldu ne konuştunuz?' dedi. Aykutun cevabı netti 'gözleri çok güzeldi Hale' dedi Halede şaşırdı Aykut kendini kaybetmişti. Mutluydu. Aradan bir hafta geçti güzel sayılabilecek bir hafta. Aykut aşkla ilgili söylenebilecek ne kadar cümle varsa söylemişti Nurdan'a. Fakat etkileyememiş olmalı. Çünkü Nurdan arkadaş kalmak istedi. Aykut yıkıldı. Arkadaşları bir kez defa dalga geçti bu durumla.
BİR KAÇ HAFTA SONRA
Aradan geçen zaman Aykut'un sevgisini dahada ateşledi. Seviyordu. Bunu gören Nurdan, Aykut üzülmesin diye ona, çıkma teklifini kabul ettiğini söyledi. Bu defada Aykut 'biliyorum bu defada ilki gibi olucak ben bu yüzden seninle çıkmak istemiyorum dediğinde' Nurdan pekde umursamadı. 'o zaman arkadaş olalım' dedi. Ne olsa umurunda değildi zaten. Aykut istemedi.
Aşkla bağlandığı biri ile arkadaş olamazdı.
Nurdan Aykut'un bir arkadaşı ile çıkıyordu. Aykut her gün bahçede onları yanyana görünce içi sızlıyor, canı yanıyordu. Tenefüslerde Aykut ve arkadaşları basket oynuyorlardı, ama Aykut sürekli gözlerini Nurdan'a çeviriyordu.
Aradan aylar geçti bir hafta sonu Aykut internet kafeye gitti. Belki Nurdan denk gelirde bir kez daha şansımı denerim ümidiyle. Nurdan ile Aykut için konuşan arkadaşı o gün sohbet programında idi. Hal hatır sordular. Nezibe kamerayı açarsa ona burda kimin olduğunu göstereceğini söyledi. Ayku ümitlendi ve hemen kamerayı açtı fakat; Nezibe dalga geçiyordu Aykutla ona maydonoz gösterdi, oysa Aykut Nurdan'ın orda olduğunu sanmıştı. Nezibe özür diledi ve yarım saat sonra Nurdan'ı sohbete çağıracağını söyledi. Tam yarım saat sonra Nurdan geldi. Aykut sanal sohbette, sadece Nezibe'ye teşekkür ediyordu başka konuşmadı. Sonra Nezibe çıkacağını söylediği anda Aykut içinden geçenleri, yazıverdi. Pazartesi günü için Nezibenin istediklerini alma sözü verdi.
Pazartesi günü okulda Aykut sözünde durdu ve Nezibe'nin istediği abur cuburu aldı. Nurdan'ın da şekerden hoşlandığını biliyordu, onada şeker vermek istedi ama şeker bu ne kadar değeri olabilirki dedi, hem bir kıza şeker nasıl verilirdi? Ne diyecekti? Al bu şeker senin! Komik duruma düşerdi. Ama sevdiği için yaptı ve şekeri Nurdan'a verdi. Nurdan da ona bir mektup verdi o anda. Kimseye göstermemesini söyledi. Aykut çıktı okulun lavabosunda okudu mektubu.
NURDAN'IN MEKTUBU
Aykut
Ben nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama galiba senden hoşlanmaya başladım. Önceki çıktığımıda sevmemiştim zaten, zorla çıktım onunla arkadaşlarım çok istedi.
Sana bunları neden yazdığımı bilmiyorum ama galiba kalbimin sesini dinliyorum
Bundan sonra istersen mektubla cevap ver istersen yüzüme söyle...
Ama aradan biraz zaman geçsin arkadaşın hala çıkmak istiyor.
NURDAN
Bu mektuba karşılık Aykut içinden geçenleri yazdı. O mektubdan bahsetmeye gerek yok aşk mektubu her aşık bilir zaten. Ama önemli bir şey vardı mektupda. Şöyle demiş Aykut
'Benim için dünyanın en değerli parçasısın seni ucuz bir oyuncak yerine koyanların yanına gitme...'
Aykut dayanamadı. Perşembe günü onunla konuştu. ' Ben fazla söylenecek söz bulmuyorum benimle çıkarmısın' dediği anda 'Evet' i duydu. Artık sevgili olmuşlardı. Cuma günü Aykut'un doğum günüydü.
28 MART CUMA
Aykut ile Nurdan bahçede oturmuş konuşurlarken iki arkadaşı geldi ve Okan ile Birkan'ın içeride kavga ettiklerini söyledi. Aykut içeri yönelirken Okan'ı gördü ve inanmasada bir sürprizin onu beklediğini anladı. Sınıfın kapısını açtı ve 'iyiki doğdun Aykut' seslerini duydu. Mutluydu. Bu partiyi kim yapmıştı? Merak etti ve öğrendi. Partiyi Nurdan yapmıştı. Aykut'un hayatının en güzel günüydü. Aykut çekingendi Nurdan'ı kırmakdan korkuyordu. Pastayı keserken beraber kesmelerini istedi arkadaşları ve Aykut sadece Nurdan'ın eline dokunarak kesti pastayı. Bir kaçda fotoğraf çekindiler ama Aykut çekingendi ve sadece elini Nurdan'ın omzuna koymuştu. Korkuyordu Nurdan'ı kırmakdan.
PİKNİK
23 Nisan Çarşamba günü piknik kararı almıştı Aykut ve arkadaşları. Aykut Nurdan'ı da davet etti. İlk defa dışarıya çıkıcaklardı. Aykut Nurdan'a tabiri caizse sınırlı sayıda sarılmıştı. Öpmemişti hiç ve elini belkide ilk defa tutmuştu. Piknik günü ise Nurdan gelir gelmez sarıldı ona elini o gün hiç bırakmadı öptü ama Nurdan onu hiç öpmedi. Aykut çok seviyordu. Kıyamıyordu üzülür diye düşünüyordu öpüşmek istiyordu belkide ama denemedi bile. Mutluydu Aykut bütün gün yanında sevdiği kız vardı.
Sonraki hafta cuma günü Aykut, Nurdan'ı otobüs durağında bekledi. Okula gidiyorlardı. Aykut Nurdan'ın elinden tutmak istedi. Nurdan elini kaçırdı. Bir de eskilerden bir örnek verince Aykut çok sinirlendi. O gün moralsizdi. Öznur'dan Nurdan'ın ağzını aratmasını ve laf almasını istedi. Öznur'un kuzeni Ezgi ile Nurdan aynı sınıftaydılar. Ezgi Nurdan'ın Aykut'u sevmediğini ayrılmayı düşündüğünü söyleyince, Aykut için dünya yıkıldı. Aykut bu durumda gururua yenildi ve üçüncü tenefüsde ayrılmak istediğini söyledi. Nurdan'ın gözlerine bakmadı konuşurken,çünkü baksa ayrılamazdı kopamazdı. Ayrılırken' sen geçmişinde yaşa ben hayatımı yaşamaya devam edeyim dedi' Nurdan ayrılmak istememişti ama gururu elvermedi ikisininde bazı şeyleri söylemeye. Bir tenefüs sonra Nurdan'ın ona sevgisi söyleyeceği gibi dedikodular arttı. Fakat Aykut inanmadı. Sonraki gün ise Nurdan eski sevgilisiyle aynı ortamda bulundu. Pazartesi yanına koştu eski sevgilisinin Aykut gördü.
Unutmaya çalıştı yapamadı. Aradan tam dört ay geçti başaramadı. Okullar yeniden açıldığında Aykut'un her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardı Nurdan'a. Çünkü hem okula hem staja hemde öss ye hazırlık için dersaneye gidiyordu. Nurdan'la konuştu. Ama olmadı, arkadaş oldular. Tekrar eski sevgilisiyle çıkmaya başladı. Oysa o çocuk onu onlarca defa aldatmıştı. Aykut'un haberi yoktu, seve seve arkadaşlık etmeye çalışırken öğrendi ve o gün ayrılmışlardı Nurdan ile o çocuk. Aykut bunları duyduğunda şok olmuştu yeniden. Ama alışmıştı. İçinden Nurdan'a küfürler etmek geçiyordu. Ama Nurdan ile konuştuğunda gözlerine baktığında ve Nurdan bu durumu inkar ettiğinde birşey söyleyemedi. Seviyordu. Bir kaç hafta sonra Aykut bu defa son kez deniyeceğini söyledi Okan'a ve okul çıkışında konuştu Nurdan'la.
11 KASIM 2008
Nurdan ondan özür diledi. İlk defa bir erkekden özür dilediğini söyledi. Titriyordu sanki Nurdan. Aykut ona tüm gerçekleri söyledi. Hayatının ilkiydi Nurdan. Tekrar sevgili olmak istediğini söyledi ve Nurdan öyleyse olalım dedi. Ama benim arkadaşlarıma ben daha sonra söyleyeceğim dedi. Aykut için buda süphe uyandırı oldu. O gün bu gündür görüşmediler. Hala çıkıyorlar. Ama Aykut'un değişik şeylere yöneldiğinin farkındayım. İçi yana yana...
Devamı Yaşandıkça gelicek....
okuyunnnn...sivaslı ömerrr
__________________
O ŞimDi Asker 92/1
|