29.10.2005, 09:50
|
#27
|
Usta Yiğido
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 39
Mesajlar: 1.206
Thanks: 1
12 Mesajına 24 Kez Teşekkür Edildi.
|
GENELKURMAY BAŞKANI ORGENERAL HİLMİ ÖZKÖK’ÜN
CUMHURİYET BAYRAMI MESAJI
( 29 Ekim 2005 )
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Değerli Mensupları,
Türkiye Cumhuriyeti’nin 82 nci kuruluş yıl dönümünü kutlamanın gurur ve heyecanı içindeyiz.
Tarihteki büyük devletler, kendi toplumlarında oluşturdukları ortak idealler ve yarattıkları toplumsal sinerjiyle o günkü güçlerine ve büyüklüklerine ulaşmışlardır. Bu başarıda hiç şüphesiz, sorumluluğun ulus tarafından benimsenerek ülkü birliği içinde hareket edilmesinin payı büyüktür. Nitekim aynı ruhla gerçekleştirdiğimiz Kurtuluş Savaşını müteakip, Atatürk’ün önderliğinde en çağdaş devlet şekli olan cumhuriyetin ilanı ile Türk ulusu yepyeni bir vizyonla; bağnazlığı ve cehaleti reddeden, çağdaş temel değerlere sahip, dinamik, sürekli gelişim ve değişim içerisinde olan, kendisine güvenen ve yurttaş olma bilincine sahip bireylerden oluşan bir ulus yaratmayı amaçlayarak kendi kaderini belirleme sorumluluğunu kendisi üstlenmiştir.
Bu sorumluluğun ulus tarafından üstlenilmesini müteakip Büyük Önder, öncelikle Türk ulusu için ortak bir anlayış birliği oluşturmayı hedef almıştır. Bunun için de sürekli olarak yüz yıllarca kendi ulusal kimliğinden uzaklaşmış bir şekilde yaşamaya zorlanmış bir ulusa, öncelikle kendi kendisini tanıtmayı amaçlamış, bilahare kendi gücünün ve yeteneklerinin farkına varmasını sağlayacak eylem ve davranışlar içerisinde olmuştur. Nitekim, ülkü birliğinin önemini vurguladığı ünlü 10. Yıl Söylevinde Atatürk; Türk kültürünün yüksekliğinden ve Türk ulusunun üstün özelliklerinden bahsederek, ulusa sahip olduğu özellikleri tek tek hatırlatmış ve söylevini “Ne mutlu Türküm diyene” özdeyişi ile bitirmiştir.
10. Yıl Söylevi, günümüzün küreselleşen dünyasında içerik olarak artık anlamını yitirmiş, şekilsel ve kuru bir söylevden ibaret değildir. Bu söylevle Büyük Önder, Osmanlı İmparatorluğunun yıkıntıları arasından yarattığı genç Cumhuriyete önemli hedefler göstermiş ve ulusa bugünü ve geleceği de kavrayacak derinlikte bir yol haritası çizmiştir.
Geçen süre zarfında Türk ulusu, Ulu Önder Atatürk’ün çizdiği yolda zaman zaman içten ve dıştan kaynaklanan çeşitli engellemelere rağmen medeni dünya ile bütünleşme yolunda hızlı bir şekilde ilerleyerek bugünlere ulaşmıştır. Gelecekte de bu süreç aynı kararlılıkla sürdürülecektir. Ülkemiz, genç ve dinamik nüfusunun, zengin tarihi ve kültürel değerlerinin, kökü yüzyıllar öncesine uzanan devlet geleneği ve dünya üzerinde benzeri olmayan jeopolitik ve jeostratejik konumunun yarattığı yüksek potansiyelle bunu fazlasıyla hak etmektedir.
Diğer taraftan, içinde yaşamakta olduğumuz coğrafyada, gelecekte neler olabileceğini de sürekli değerlendirmemizin önemini burada vurgulamak istiyorum. Çünkü tarih bu coğrafyada; öngörülemeyen ancak barındırdığı uluslara acı yaşatan ve ibret alınması gereken onlarca olayla doludur. Bu sebeple, Türkiye gibi etrafı çok sayıda istikrarsızlıklarla dolu bir coğrafyada yaşayan bir ülkenin, güvenliğini sağlamak ve menfaatlerine yönelik tehditleri caydırmak için her bakımdan güçlü Silahlı Kuvvetlere sahip olması hayati önem taşımaktadır.
Bu gerçeğe rağmen, son zamanlarda belirli çevrelerce Silahlı Kuvvetlerle ilgili maksatlı bir yıpratma kampanyası yürütülmektedir. Bu çevreler son dönemde, özellikle toplumu bir arada tutan ortak değerleri ve ülkü birliğini aşındırmaya, ulusal onurumuzu zedelemeye ve toplumsal uyumun sağladığı ilave gücü yok etmeye yönelik söylemlerde bulunmakta, bunu başarmak için de Türk Silahlı Kuvvetlerinin ulus ile olan bağlarını zayıflatmaya ve onun saygınlığına gölge düşürmeye çalışmaktadırlar. Hatta bunlardan bazıları Silahlı Kuvvetlerle uğraşmayı misyon edinerek, adeta Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sabrını ölçmektedirler.
Ancak unutulmamalıdır ki, güvenlik içerisinde olmadan ne refah, ne özgürlükler, ne demokrasi ve ne de yeni nesiller için garanti edilmiş bir gelecek vardır.
Türk Ordusu; hizmetinde olduğu Türk ulusunun birlik ve beraberliğinin, var oluşumuzun, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, Anayasa ile müesses Cumhuriyet Rejiminin ve ulusal menfaatlerimizin en önemli ve kararlı koruyucusu; gelecekte sahip olmamız gereken özgüvenin ve içinde yaşadığımız bu zor coğrafyada üniter bir devlet olarak ayakta kalabilmenin en etkin kurumudur.
Cumhuriyetin erdemine ve temel değerlerine yürekten inanmanın ve Büyük Önder Atatürk’ün düşünce ve eylemlerinin anlamını özümsemiş ve bunu bir yaşam tarzı edinmiş olmanın bilinciyle; Türk Silahlı Kuvvetlerinin değerli mensuplarının ve onların kıymetli ailelerinin Cumhuriyet Bayramını kutlar, en değerli varlığımız Cumhuriyetin kurucuları olan, başta Ulu Önderimiz olmak üzere, ebediyete intikal etmiş tüm şehitlerimizin ve komutanlarımızın aziz ruhları önünde saygı ile eğilir, kahraman gazilerimize ve emekli personelimize şükran ve minnetlerimi sunarım.

|
|
|