Ana Sayfa  |  Site Haritası  |  Forum  |  Chat
‹ Anasayfaya geri dön  |  Sivaslilar.net  |  Sivastuning.com
Sivasspor


Hoşgeldiniz
Zurück   SivasSpor.com - Yiğidoların Özgür Sesi > Serbest Alan, Sivas Paylaşım, Sivas Forum, Sivaslılar > Heykel

Heykel Her Telden Muhabbet Burda

Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil

HURMA AGACININ MEYVESI
Alt 20.11.2005, 02:14   #121
Sweetgirl
Yiğido
 
Sweetgirl - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 13.08.2005
Mesajlar: 394
Thanks: 399
58 Mesajına 127 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 772 Sweetgirl COK SEVILEN BIR KISISweetgirl COK SEVILEN BIR KISISweetgirl COK SEVILEN BIR KISI
Standart HURMA AGACININ MEYVESI

Abbasi Halifesi Harun Resit, bir Ramazan günü veziri Cafer Bermeki ile birlikte Dicle nehir boyunca gezintiye cikmist. Bu sirada,ihtiyar bir adamin hurma agaci diktigini gördü ve yanina sokularak:
-Ey yasli zat! Hurma agaci kirk yilda yemis verir, sen ise ihtiyarsin, bunu dikip de ne yapacaksin? diye sordu.
Ihtiyar adam:
-Sultanim, bizden önce gelenler, bizim icin dikmisler, ben de bunu bizden sonrakiler icin dikiyorum! Cavabini verir.
bu cevap, Harun Resit'in cok hosuna gider ve ihtiyara bir kese altin verir. Ihtiyar, birden ellerini acarak sükreder. Bunu gören hükümdar, duanin nedenini sorar.
-Herkes diktigi agacin yemisini kirk yilda alir, ben ise hemen aliyorum da, ona hamd ettim, der.
Harun Resit, bir kese daha verirken, Vezir:
-Aman Sultanim! dedi. Sizde bu servet, bu adamda da bu akil ve tatli dil varken, bütün hazinenizi elinizden alir. Hemen buradan uzaklasalim.
__________________
GÜLÜ SEVEN DIKENINE KATLANIR

Sweetgirl isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 20.11.2005, 02:15   #122
GuNaY
Gast
 
Mesajlar: n/a
Standart

Alıntı:
Sweetgirl Nickli Üyeden Alıntı
Abbasi Halifesi Harun Resit, bir Ramazan günü veziri Cafer Bermeki ile birlikte Dicle nehir boyunca gezintiye cikmist. Bu sirada,ihtiyar bir adamin hurma agaci diktigini gördü ve yanina sokularak:
-Ey yasli zat! Hurma agaci kirk yilda yemis verir, sen ise ihtiyarsin, bunu dikip de ne yapacaksin? diye sordu.
Ihtiyar adam:
-Sultanim, bizden önce gelenler, bizim icin dikmisler, ben de bunu bizden sonrakiler icin dikiyorum! Cavabini verir.
bu cevap, Harun Resit'in cok hosuna gider ve ihtiyara bir kese altin verir. Ihtiyar, birden ellerini acarak sükreder. Bunu gören hükümdar, duanin nedenini sorar.
-Herkes diktigi agacin yemisini kirk yilda alir, ben ise hemen aliyorum da, ona hamd ettim, der.
Harun Resit, bir kese daha verirken, Vezir:
-Aman Sultanim! dedi. Sizde bu servet, bu adamda da bu akil ve tatli dil varken, bütün hazinenizi elinizden alir. Hemen buradan uzaklasalim.
akıllı vezirmiş
  Alıntı ile Cevapla
Alt 20.11.2005, 02:27   #123
Serd@r
Usta Yiğido
 
Serd@r - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 06.11.2005
Mesajlar: 1.314
Thanks: 12
14 Mesajına 33 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 851 Serd@r BU GIDISLE COK MESHUR OLACAK
Standart

Alıntı:
Sweetgirl Nickli Üyeden Alıntı
Hükümdar bir gün bir ALLAH dostunu ziyarete gitti. bir zaman yaninda kaldi. Lakin ne kadar ugrastiysa onu bir türlü konusturamadi, onunla uzlasamadi. Dervis yalniz kalinca dostlari,
"Nicin sustun, agzini acip bir sey söylemedin, ona hic ilgi göstermedin?" diye sordu.
Dervis:
"Ona bakinca..." dedi. "Sert ve kaba dallarla, budaklarla dolu bir agac gördüm. 'Elimdeki kör orakla ne budayabilir ne de yontabilirim!' diye düsündüm. Susmaktan baska bir yol bulamadim."

Way be olaydaki derinliğe bak...

Bacım ellerin dert görmesin sağol.
Serd@r isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 20.11.2005, 02:32   #124
GuNaY
Gast
 
Mesajlar: n/a
Standart

halacım hikayelerin hepsi birbirinden güzel eline sağlık...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 20.11.2005, 03:06   #125
Sweetgirl
Yiğido
 
Sweetgirl - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 13.08.2005
Mesajlar: 394
Thanks: 399
58 Mesajına 127 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 772 Sweetgirl COK SEVILEN BIR KISISweetgirl COK SEVILEN BIR KISISweetgirl COK SEVILEN BIR KISI
Standart

Hepinize ilginiz icin cok tsk ederim.
__________________
GÜLÜ SEVEN DIKENINE KATLANIR

Sweetgirl isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
ALLAH DOGRU DOSTLARDAN MAHRUM ETMESIN
Alt 20.11.2005, 16:49   #126
Sweetgirl
Yiğido
 
Sweetgirl - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 13.08.2005
Mesajlar: 394
Thanks: 399
58 Mesajına 127 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 772 Sweetgirl COK SEVILEN BIR KISISweetgirl COK SEVILEN BIR KISISweetgirl COK SEVILEN BIR KISI
Daumen hoch ALLAH DOGRU DOSTLARDAN MAHRUM ETMESIN

Bir gece Medine sokaklarinda Halife Hazreti Ömer ve Abdurrahman bin Avf hazretleri gezerken vir evin icinden kairsik seslerin gledigini duyarlar, biraz yaklasinca sorar Halife:
- Ey Abdurrahman, bu ev kime ait oldugunu biliyormusun?
Abdurrahman bin Avf, "Bilmiyorum" der.
-Burasi Rebia bin Umeyye nin evidir. Icindekilerde sarhoslar, icmisler bagirip cagirisiyorlar. Ne dersin, bunlara ne türlü bir ceza uygulayalim? Gecenin bu saatdinde bu haldeler....
Abdurrahman bin Avf der ki:
- Bana kalirsa ceza uygulanacaklar onlar degil biziz!
Irkilir Halife! "Neden" diye sorar. Söyle izah eder sahabe:
-Allahü Azimüssan 'Insanlarin gizli ayiplarini arastirmayniz' buyuruyor. Biz ise gecenin bu saatinde evinin icindeki ayiplarini arastirip meydana cikarmakla mesgulüz. Aslinda cezalik isi biz yapiyoruz demektir!
Bunun üzerine düsünmeye baslayan Halife, elini Abdurrahman bin Avf'in eline uzatarak der ki:
-Tut su elimden bir an evvel buradan uzaklasalim; yoksa biz onlara degil, onlar bize ceza isteyebilirler.
Oradan hizla uzaklasirken de söylenmekten kendini alamaz Halife!
-Allah insanlari dogru düsünen dostlardan mahrum etmesin. Kimseyi de kendi kanaatinde israrci eylemesin. Kendi kanaatini dostlarina kontrol ettirmek, daha dogrusunu duyunca da hemen kabul etmek ne güzeldir!
__________________
GÜLÜ SEVEN DIKENINE KATLANIR

Sweetgirl isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
BEDELİ ÇANAKKALEDE ALTIN OLARAK ÖDENECEKTİR...
Alt 20.11.2005, 17:05   #127
Siir_Misali
Acemi Yiğido
 
Siir_Misali - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 24.09.2005
Yaş: 46
Mesajlar: 165
Thanks: 0
3 Mesajına 4 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 0 Siir_Misali ist zur Zeit noch ein unbeschriebenes Blatt
Standart BEDELİ ÇANAKKALEDE ALTIN OLARAK ÖDENECEKTİR...

Üç aylık bir tâlimden sonra Mehmed Muzaffer, 'zâbit namzeti' olarak Çanakkale'de idi. (Mart 1916). Müttefik İngiliz ve Fransız kuvvetleri, Çanakkale'de uğradıkları mağlûbiyetlerden ve verdikleri yüzelli bin zâyiattan sonra Boğaz'ı aşamayacaklarını anlamışlar, 1915'in son haftasıyla 1916'nın ilk haftasında bütün hatları tahliye edip, çıkıp gitmişlerdi.

Muzaffer, Çanakkale'ye vardığında harp durmuştu. Zaman zaman, İmroz-Bozcaada'da üslenmiş düşman gemileri ve uçakları bombardımanda bulunuyorlarsa da, 1915 Nisan'ından Aralık sonuna kadar sekiz ay süren kanlı bağuşmalara kıyasla bu bombardımanlar 'hiç' mesâbesindeydi. Çanakkale'deki birliklerin büyük bir kısmı, Kafkas, Irak ve Filistin cephelerine sevkedileceklerdi. Hazırlanma ve noksanları ikmâl emri aldılar.

Muzaffer, birliğinin alay karargâhında vazifeliydi. Alayın kamyon ve otomobil lastiği ile diğer bir takım malzemeye ihtiyacı vardı. Bunlarsa ancak İstanbul'dan sağlanabilirdi. O devirlerde bu gibi basit mübâyaalar için açık artırma yapmak, ilanlarda bulunmak, ne âdetti, ne de bunlarla kaybedilecek vakit vardı. Herşey itimatla yürütülürdü. Muzaffer, açıkgöz ve becerikli bir İstanbul çocuğu olduğundan, karagâh, gerekli malzemenin temin ve mübâyaasına onu memur etti. İcab eden paranın kendisine i'tâsı için de Erkân-ı Harbiye Riyâseti'ne hitâben yazılı bir tezkereyi eline verdiler.

O yıllar İstanbul'da otomobil ve kamyon, nâdir rastlanan vâsıtalardı. Bunlaların lastikleriyse yok denecek kadar azdı ve karaborsaydı.

Muzaffer aradı, uğraştı, nihayet Karaköy'de bir Yahûdi'de istediklerini buldu. Fiyatlar pek fâhişti ama, yapacak başka birşey yoktu anlaşmaya vardı. Lâzım gelen parayı almak üzere Erkân-ı Harbiye'ye gitti. Elindeki tezkereyi tediye merciiine havâle ettiler. Muzaffer az sonra yaşlı bir kaymakam (yarbay)'ın huzurundaydı. Kaymakam, uzatılan kezkereyi okudu. Karşısında hazırolda duran ihtiyat zâbit namzetine baktı. İsteyeceği paranın miktarını sormadan

'Ne alınacak?' dedi.

'Oto ve kamyon lastiği' cevabı verilince bir an durdu. Sonra Muzaffer'e dik dik baktı:

'Bana bak oğlum! Ben askerin ayağına postal, sırtına kaput alacak parayı bulamıyorum. Sen otomobil lastiğinden bahsediyorsun! Haydi yürü git, insanı günaha sokma... Para mara yok!' dedi.

Muzaffer selâmı çaktı, dışarı çıktı. Harbiye Nezâreti'nin (bugünkü hukuk fakültesi binâsının) bahçesinden dış kapıya ağır ağır yürürken, ne yapacağını düşünüyordu. Malzemelere alayın ihtiyacı vardı. Eldeki (Almanlar'ın verdiği) iki Mercedes-Benz kamyon ve iki binek arabası lastiksizdi. Diğer malzemeler de mutlaka lâzımdı. Kendisi, bulur alır diye vazifelendirilmişti.

Malzemeyi bulmuştu, fakat para yoktu. Eli boş dönemezdi, bir çaresini bulmak lâzımdı.

Muzaffer bunları düşüne düşüne Bâyezid Meydanı'na vardı. Birden durdu, kendi kendine güldü. Aradığı çareyi bulmuştu! Doğru tüccar Yahûdi'ye gitti:

'Paranın tediye muâmelesi akşamüstü bitecek. Ezandan sonra gelip malları alamam gece kaldıracak yerim yok. Yarın öğleden evvel vapurum Çanakkale'ye kalkıyor, yetişmem lâzım. Onun için, sabah ezanında geleceğim. Malları mutlaka hazır edin...'

Tüccar

'Peki' dedi.

Muzaffer tam ayrılırken ilâve etti:

'Altın para vermiyorlar, kâğıt para verecekler.'

Yahûdi yine

'Peki' dedi.

Ertesi sabah Muzaffer, Merkez Komutanlığı'ndan araba ve neferle ezan vakti Yahûdi'nin kapısındaydı. Ortalık henüz ışıyordu. Taccar, malları hazırlatmıştı. Havagazı fenerinin yarım yamalak aydınlattığı loşlukta mallar arabaya yüklendi. Muzaffer, bir yüzlük kâime (yüz liralık kâğıt para) verdi. araba dörtnal Sirkeci'ye yollandı. Malzeme şat'a, oradan dubada bağlı gemiye aktarıldı. Az sonra da gemi Çanakkale yolunu tutmuştu.

Üç gün sonra Yahûdi, elindeki yüzlük kâimeyi bozdurmak üzere Osmanlı Bankası'na gitti. Bozmadılar.. Zira elindeki para sahte idi.

Muzaffer evrâk-ı nakdiyenin basımında kullanılan kâğıdın aynısını Karaköy kırtasiyecilerinden tedarik etmiş, bütün gece oturmuş, çini mürekkebi ve boya ile, gerçeğinden bir bakışta ayırt edilemiyecek nefâsette taklit para yapmıştı. Tüccara verdiği para buydu. O devrin hakiki paralarının üzerinde yazılar arasında bir de şöyle ibâre bulunurdu:

'Bedeli Dersaâdette altın olarak tesviye olunacaktır.' Muzaffer yaptığı taklit parada bu ibâreyi şöyle yazmıştır. 'Bedeli Çanakkale'de altın olarak tesviye olunacaktır.'

Onun burada altın dediği, Çanakkale'de Mehmetçiğin akıttığı, altından da kıymetli kanı idi...

Yâhudi tüccar bunu mesele yapmadı. Yapmak mı istemedi, yapmaktan mı çekindi, bilinmez. Ancak hâdise bütün İstanbul'a yayıldı. Dünyada emsâli olmayan ve olmayacak olan bu hâdise Şehzâde Abdülhalim Efendi'nin kulağına kadar gitti. Şehzade hemen lalasını göndererek Yâhudi tüccarı buldurdu.

Yüzlük taklid evrâk-ı nakdiyeyi, bedelini altın olarak ödeyip aldı. Çok zarif sedef kakmalı, içi kadifeli bir mücevher çekmecesine yerleştirip, İstanbul Polis Okulu'ndakiEmniyet Müzesi'ne hediye etti.

Şehid Mehmet Muzaffer'in taklidini yaptığı paranın asıl 50 liralık kâğıt paradır. Bu kâğıt paralar, üzerlerinde de yazılı olduğu gibi, Rûmi 6 Ağustos 1332 (M.18.8.1916) tarihli kanunla tedâvüle çıkarılmıştır. Bu tertip kâğıt paraların en büyük kıymeti 50 liralıklardır. Yüz lira olarak bu tipte hiçbir kupür basılmamıştır. Her halde Şehid Muzaffer'in alacağı malzemenin bedeli elli liranın çok üstünde olmalıdır ki, iki tane ellilik imal edecek olsa anlaşılabileceğini düşünüp tek bir yüzlük yapmıştır. Bu kâğıt paralar yeni tedâvüle çıktığından, getirip veren de subay ve askerleri olduğundan, tüccar, bu çeşit yüzlük kâime mevcut olup olmadığını araştırmak lüzûmunu görmemiş olmalıdır. Esasen Muzaffer'in 'sabah ezanı vakti' üzerinde durması da, hem o devrin ölü ışıkları altında paranın iyice incelenmesine imkân bırakmamak, hem de sabahın o saatinde her taraf kapalı olduğundan, sağa sola sormak ihtimâlini de ortadan kaldırmak için olmalıdır.

Çeşitli imkânlara sahip teksir ve totokopi makinelenin henüz îcad edilmediği yıllarda, bugün son sistem âletlerle çalışan kalpazanlara taş çıkartacak şekilde elle bu derece başarlı bir taklidi yapabilmek, üstelik de bunu bir tek gecenin sınırlı saatleri için sığdırmak, fevkalâde büyük bir sahtekârlık başarısı değil, bir san'at şaheseri olarak değerlendirilmelidir.

Hz. Allah, bütün şehidlerimizden de, vatan için her şeyi göze alabilen bu san'atkârın, bu mübârek şehidin rûhundan da, o ganî rahmetini eksik etmesin. (Âmin)
__________________
Konuşmak İhtiyaç olabilir,
Ama susmak Bir Sanattır..!
Siir_Misali isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 20.11.2005, 17:29   #128
ferit58
Yeni Yiğido
 
ferit58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 02.11.2005
Yaş: 43
Mesajlar: 5
Thanks: 0
0 Mesajına 0 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 0 ferit58 ist zur Zeit noch ein unbeschriebenes Blatt
Standart

ya güzel çok hikayeler eline sağlık çok güzel olmuş
ferit58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 20.11.2005, 21:18   #129
sivaslibozo
Acemi Yiğido
 
sivaslibozo - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 38
Mesajlar: 123
Thanks: 14
9 Mesajına 12 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 741 sivaslibozo FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart

aynen bencede güzel olmus Sivasli lady elllerine saglik

Klavyen derd görmesin....
__________________
Bir SIVASLI ölümden kacmaz...
Ölümle YASAR !!!
sivaslibozo isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 22.11.2005, 09:28   #130
CÜSSKB-Aynur
Usta Yiğido
 
CÜSSKB-Aynur - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 2.799
Thanks: 0
64 Mesajına 176 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1036 CÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz sein
Standart

SEVGİ, BAŞARI VE ZENGİNLİK
Bir kadın, evinden dışarı çıkar ve uzun beyaz sakallı 3 tane yaşlı adamın evinin önünde oturduklarını görür. Onları tanımaz.

"Ben sizi tanımıyorum ama aç olmalısınız" der.
"Lütfen içeriye gelin ve birşeyler yiyin."
"Evin erkeği içerde mi?" diye sorarlar adamlar.
"Hayır" der kadın. "O dışarıda."
"Öyleyse içeri gelemeyiz" diye cevap verirler.

Akşam olup kadının kocası eve geldiğinde, kadın başından geçenleri kocasına anlatır.

"Git onlara söyle ben evdeyim içeri gelebilirler" der.

Kadın dışarı çıkar ve onları içeri davet eder.

"Hepimiz aynı anda içeri girmeyiz." der yaşlı adamlar.

Kadın ögrenmek ister;

"Niye giremezsiniz?"

Yaşlı adamlardan bir tanesi açıklar:

"Onun adı ZENGİN" der bir arkadaşını gösterir, ve bir diğerini işaret eder " O BAŞARI, ben ise SEVGİ." Sonra ekler;
"Şimdi, içeri gir ve kocanla konuş hangimizi evinizde istersiniz"

Kadın içeri girip söylenenleri kocasına anlatır. Adam duyunca neşelenir.
"Ne güzel!!" der, "Madem öyle, Zengini içeri çağıralım ve evimizi zenginlikle doldursun."

Karısı itiraz eder;
"Canım, niçin Başarıyı çağırmıyoruz?"

Bu sırada konuştuklarını evin diğer köşesinde bulunan gelinleri duyar. Zıplayarak gelir ve kendi fikrini söyler.
"Sevgiyi çağırsak daha iyi olmaz mı? Evimiz sevgiyle dolar!"
"Gelinimizin önerisini dikkate alalım" der adam karısına.
"Dışarı çık ve Sevgiyi bizim misafirimiz olması için davet et."

Kadın dışarı çıkar ve 3 yaşlı adama sorar;

"Hanginiz Sevgi? Lütfen içeri gel ve misafirimiz ol"

Sevgi ayağa kalkar ve eve doğru yürümeye başlar. Diğer iki yaşlı adamda onu takip ederler. Kadın şaşırmış bir şekilde Zengin ve Başarıya sorar;

"Ben sadece Sevgiyi davet ettim, siz niye geliyorsunuz?"

Zengin ve Başarı bir ağızdan cevap verirler;
"Eğer Zengin'i yada Başarıyı davet etmiş olsaydın diğer ikisi dışarıda kalırdı, ama sen Sevgiyi davet ettin, O nereye giderse bizde oraya gideriz. Nerede Sevgi var ise, orada Başarı ve Zenginlik de vardır...!!!"
__________________
YILDIZLARIMIZI SATTIRMAYALIM!
CÜSSKB-Aynur isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Hizli Erisim


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © 2005
Bize Yazin  |   Sivasspor.com  |   Arşiv  |   Kullanım sözleşmesi  |   Yukarı Git