Kayseri maçından bir gün önceki yazımda, Sivasspor defansının derlenip toparlandığını, artık kolay goller yemediğini belirtip, şansının bir hayli fazla olduğunu belirtmiştim. Ne bileydim ki, bir hafta öncesinin kahramanı kaleci Atilla’nın yenilmeyecek golleri yiyeceğini, ne bileydim ki, defansın her iki kanadı, Hayrettin ve Uğur ile ortadaki Navratil ve Faty’in bu kadar kötü olacaklarını ve ne bileydim ki, Sivasspor orta sahasının özellikle maçın ikinci yarısında tamamen oyundan düşeceğini!
Yalnız bu maçta bir şeyi bilmişim, o da, maçın normalin dışında skorlarla (penaltı, kırmızı kart, kendi kalesine gol atma vs.) öne çıkacağını yazmıştım ve öylede oldu.
6-2 kaybedilen maçta söyleyecek fazla bir şey olmaz. Bu kadar çok gol yiyen bir takımın, en ilerideki futbolcusundan kalecisine kadar herkesin suçlu olduğunu söylemek lazım. “Artık Sivasspor kişisel hataları fazla yapmıyor” derken, bu hastalık yeniden hortladı! Kayseri’nin kazandığı ve kilidi açan penaltı bence çok ağır bir karardı. Bu sezon maalesef Sivas’ın aleyhine verilen 5. penaltı oldu. Yani 7 maçta 5 penaltı! İkinci gol adeta geliyorum dedi. Hayrettin dönemedi ve rakibinin çok rahat geçmesine müsaade etti, Uğur’da genç Furkan’ı kaçırınca gol geldi.
3. gol Sivasspor’un gardını tamamen düşürdü ve oyundan kopmasına neden oldu. Bir hafta önce müthiş oynayan kaleci Atilla,3. golü adeta ikram etti. Ondan sonra gelen goller neredeyse bir birinin kopyası oldu ve defans hataları göze çarptı.
Rıza Hoca dünkü rezaleti mutlaka oyuncularına sormalı! Bir takım tabiî ki yenilir, ama bu kadar kötü ve adeta yerlerde sürünerek yenilmez! Bunun nedenini eminim herkes merak ediyordur.
Maçın hakemine gelince.
Kayseri lehine verdiği penaltıyı çoğu hakem çalmazdı. Bence de çalınması yanlıştı. Çünkü top yanındaki rakibinden eline geliyor, hem mesafe çok yakın, hemde bizim futbolcu topu görmüyordu.
Hakemin ikinci büyük hatası ise, sarı kartı olan Faty’in rakibine yaptığı sert harekete faul ve kart vermemesiydi.