Staddaydım.
-Maçı seyretmeyen skora bakıp yanılabilir. İlk olarak,biz yakaladıklarımızı bu maça kadar hep kaçırıyorduk, bu kez çoğunu attık, 4 gol bundan kaynaklanıyor. Öte yandan genelde bu tür açık oyunlarda çok gol yiyorduk, bu kez rakip çok kaçırdı, bir kez ağları gördüler.
-Maç başı ve ilk gollerden sonra havaya kağıt konfeti attım ama son golde elimi poşete atınca boş olduğunu gördüm. Atacak kağıt kalmamıştı.

58. dakika şovunda maraton tribününde kırmızı beyaz balonlar gördüyseniz bendenizindi onlar.

Uzun zamandır bu kadar eğlenmemiştik, harikaydı.
-Hakem Tolga Özkalfa, öğle namazını kaldığı otelin yanında, eski sanayi ile kule evlerin arasında kalan camide yiğidolarla saf tutarak kılmıştı. Maçtan bir saat öncesinden yardımcılarıyla sahaya çıkıp iyi ısındılar. İyi denebilecek bir maç da çıkardılar. Benim hakemlerde eleştirim üç temelde genelde:
1) Kararlarında standart tutturamıyorlar. (Bakınız Sergen hoca'nın ceza almasına neden olan pozisyon)
2) Deplasmana gelen takımı ezdirmeme adına oyunun belli bölümlerinde özellikle rakip lehine kararlar alma yoluna gitmeleri
3) Pozisyonlara uzak kalmaları ve bunun sonucunda kendini yere atan oyuncuya hemen faul yapıldığını düşünüp düdük çalmaları
Tolga hoca ve ekibi bu kriterlere göre nispeten az hatalı bir maç yönettiler.
-Evet, Bellushi olsa Bursa daha derli toplu olurdu ama bugün o bile takımı kurtaramazdı. Volkan Şen ve Fernandao çaresiz kaldılar.
-Oyuncularımız ilk 35 dakika öyle yüksek tempo yaptılar ki ilk yarının sonlarında yorgunluk belli oluyordu, devreyi golyemeden zor kapadık. 2. yarıda ise savunma yönünden işi sıkı tuttuk, hücumda ise kontrataklarda biraz daha güçlü kalabilsek maçın skoru ilginç olurdu. Ama çarşamba kupa maçı da oynadığımızdan daha fazlasını beklemek haksızlık olur.
-Güzel bir tribün profili vardı bugün. Galibiyetle aynı ölçüde destek ve coşku vardı.
-Milli maç arası iyi mi oldu kötü mü tartışılır. Ama bu galibiyetin değeri tartışılmaz. Belki de ligde kalacağımızı ilan ettiğimiz maçtır bu maç. Herkese kutlu olsun.