Fanatik Gazetesi yazarı Sayın Tunç Kayacı'nın Sivasspor analizi yaptığı köşe yazısını yayınlıyoruz.
1- Sivasspor, iki yenilgi sonrası ülkemizdeki linç kültüründen nasibini aldı. Umutsuzluğa yer yok. Kırmızı-Beyazlılar’ın önceki gün başına geleni, yarın rakipleri de yaşayabilir
Tabi ki moralleri bozdu. Ancak bir başka faktör var. O da, Sivasspor’un sezon başından beri aldığı yenilgilerin ardından ayağa kalkması... Bu mağlubiyetlerin ligin sonlarına rastlaması, kafalarda ister istemez soru işaretleri bıraktı. Ancak camidaki genel kanı şu: “Bizim başımıza gelen rakiplerimizin de başına gelebilir. Umutsuzluğa gerek yok.” Bir anlamda kendilerini böyle teselli ediyorlar.
2- Futbolcular şampiyonluk baskısının altında mı kaldı? Özellikle Belediye maçından sonra kaptan Mehmet Yıldız başta olmak üzere diğer futbolcuların agresif tutumu, takımın stresi kaldıramadığının göstergesi mi?
Aslında Sivasspor agresif değildi. Agresif görüntü sadece maç sonundaydı. Bunu 90 dakika sonrasında konuştuğumuz İstanbul Belediye Teknik Direktörü Abdullah Avcı da teyit etti ve “Sivasspor oyun içinde hiç bir zaman sertliğe ve agresifliğe başvurmadı” dedi. Sivas, 2-0 yenik duruma düşmenin çaresizliği ve şoku içindeydi. Tabi kolay görünen fikstürün bir anlamda terse dönmesi, ister istemez tribünlerin, futbolcuların ve teknik heyetin kimyasını bozdu. Bugün Sivas’ta iç sahada yenilmemiş bir takımın maç sonrası görüntüleri, başka yerlerde karşımıza çıkan durumlar. Hoşgörüyle bakmak lazım.
3- Büyük eleştiri alan Başkan Mecnun Odyakmaz ve teknik direktör Bülent Uygun’un geçtiğimiz haftalarda sarfettikleri çarpıcı sözler, takımı olumsuz etkilemiş olabilir mi?
Sivasspor gerçeğini iyi analiz etmek lazım. Saha içi mücadelesinin şampiyonlukta yeterli olmayacağını herkes bilmeli. Nasıl ki, futbolcuların form durumları, maç performansları zaman zaman değişiyorsa, ligin bu döneminde bu yükü omuzlamış ve sorumluluğu almış kişiler olarak Mecnun Odyakmaz ve Bülent Uygun’un da hata yapma hakkı var. Çok konuşmak belki itici gelebilir, ama Sivasspor’a geldikleri dönemden beri, görev sürelerine baktığınızda, özellikle Başkan’ın çok az konuştuğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Uygun’un ise kendisini bir teknik direktör değil Sivasspor’un CEO’su gibi davranmak zorunda hissettiğini görüyoruz. Bunun sebebi, uzun yıllar alt liglerde mücadele eden ve bu başarıları biraz şaşkınlıkla izleyen rüya alemindeki camiaya karşı sorumluluk almasıdır. Ne kadar izole ederseniz edin, takıma az da olsa olumsuz etkisi olmuştur.
4 Üst üste alınan yenilgiler, evinde namağlup unvanının son bulması ve başarılı istatistiklerin son bulduğu Sivas’ta çöküş sürer mi? Gelecek sezon için nasıl bir planlama yapılır?
Bütün bu olumsuzluklara farzedelim ki kalan üç maçın da kaybedilmesi gibi en karamsar tablo eklendi. Bunların gelecek yılın kadrosunda belirleyici olmayacağını söyleyebilirim. Ülkemizde linç kültüründen nasibini, Sivas da iki yenilgi sonrası alıyor. Gelecek yılların yapılandırması için hazırlıklılar. Kadro yapılaşması, tesis, stadın restoresi, yeni stat projesi.. Uzun vadeli yapılanma içindeler. Takım kurgusunda da sirkülasyon olacaktır. Bazı isimlerle yollar ayrılabilir. Sürpriz isimler de yollarına devam edecektir, bu sezon sonuç ne olursa olsun...
TUNÇ KAYACI / FANATİK