Sivas kendi dünyasını yaşıyor
Hemen itiraf edeyim, bu kadarını beklemiyordum. Biz İstanbul ikliminde futbola kasvet saçan kostümler giydirmekle meşgulken Sivas bambaşka bir dünyayı yaşıyor. Antrenmanlardaki atmosferi, neşeyi muhabbeti görmelisiniz.
Sanki dünyanın en nefis yemeklerinin ikram edildiği bir sofra kuruluyor. Ve oraya doğru iştahlı bir koşuşturmaca başlıyor. Bir çırpıda afiyetle yeniliyor, içiliyor ve büyük bir keyifle sofradan kalkılıyor.
Ne G.Saray-Beşiktaş derbisi ne de G.Birliği maçının neler getirip neler götüreceği teknik heyetin ve futbolcuların gündeminde. Yanlış anlamayın, Sivasspor'un bir boşvermişlik limanına demir attığını filan söylemek istemiyorum. Tam tersine, şartlardan ve gerginlikten müstağni bir halde işlerini en iyi, en güzel ve en verimli şekilde yapmaya çalışıyorlar. Şayet Kırmızı-Beyazlı takım, sahip olduğu imkanlarla ters orantılı bir başarı öyküsüne imza atıyorsa bunu işte bu mantaliteye borçlu.
Hem önceki günkü hem de dünkü antrenmanlarda aynı havayı soludum. Futbolcular inanılmaz rahat, futbolcular inanılmaz moralli, futbolcular inanılmaz hırslı. Teknik Direktör Bülent Uygun, neşe ve disiplinin doruklarda dolaştığı bir idman tarzı geliştirmiş Sivas'ta. Ayrıca oyuncularının arasında bir teknik adam gibi değil, onlardan biri gibi duruyor. Ancak her sözü, her uyarısı 'mutlak doğru' olarak algılanarak harfiyen uygulanıyor.
Bülent hocanın antrenmanları topu topu bir saat sürüyor. Bunun 45 dakikası toplu çalışma, 15 dakikası ise koordinasyon idmanı. Ancak çalışma bittiğinde futbolcuların tamamının yüzünde gülümseyen bir yorgunluk görüyorsunuz. Çünkü her saniyesini çok yüksek tempoda yaşıyorlar antrenmanın. Doğal olarak "Neden bir saat?" sorusu takılıyor aklımıza. Bülent hocanın, bu konudaki açıklaması kısa ve öz: "Bir maçta topun oyunda kalma süresi ne kadar? Ona göre hesaplayın."
Düşünüyoruz; futbolcular haftada iki gün izinli, günde tek idman yapıyorlar ve bir saatten fazla çalışmıyorlar ama Sivasspor, fiziki güç ve kondisyon açısından ligin en iyi takımlarının başında geliyor. Demek ki başarının yolu futbolcuları kamplara hapsetmekten değil doğru antrenman yöntemlerini uygulamaktan geçiyor.
Antrenman bittiğinde tek tek futbolculara sordum: "G.Birliği ile hayati bir maç oynayacaksınız. Beşiktaş puan kaybederse yeniden şampiyonluk fırsatı yakalayacaksınız. Ama sizde stresten eser yok. Bu kadar rahat olmayı nasıl başarıyorsunuz?" İstisnasız bütün gözler Bülent Uygun'u gösterdi: "Hocamız bize ne olursa olsun rahat olmayı, yaptığımız işten keyif almayı öğretti."
Futbolun bir oyun olduğunu, hem de çok keyifli bir oyun olduğunu görmek istiyorsanız mutlaka yolunuz Sivas'a düşsün. Emin olun çok keyif alacaksınız.
Not: Belki içinizden G.Birliği maçının sonucu ne olur, sen ondan bahset diye geçiriyorsunuz. Cevap: Sivas'taki futbol iklimini gördükten sonra bu akşamki karşılaşmanın sonucunun çok da önemli olmadığını düşünmeye başladım.
HAYRİ BEŞER
__________________
başarılar sivasspor, şampiyon sivasspor...
|