Bir tarafta lige tutunmaya çalışan
Sivasspor, diğer yanda hedefsiz
Beşiktaş...
Bir takım canla, başla mücadele ediyor, diğeri dostlar alışverişte görsün misali.
Bir yanda rahatlık, diğer yanda ateşten gömlek.
Böyle maçlarda hep kötü futbol olur ve sonunda en çok isteyen kazanır...
Dün de öyle oldu.
İlk 45 garip bir hengame içinde geçti.
Quaresma alıp götürüyor ama kime; sözde
Almeida'ya... Peki
Almeida nerede?
Kodunsa bul
Almeida'yı!
Eneramo Beşiktaş savunmasını hırpalıyor, alıp götürüyor ama kime; hiç kimseye? Çünkü ona ayak uyduran bir tek
Sivaslı yok.
Pedriel mi? O derin bir uykuda gibi...
Sivas düşmek üzere, bu maçta uyuyacaksan ne zaman iş yapacaksın
Pedriel kardeş?
Toraman'a yapılan çirkinlik
Pedriel öyle de
Almeida farklı mı? Yine golünü kaçırdı, yine kayıplardaydı. İ
smail, Quaresma, Sivok ve Ekremen çalışkan işçilerdi, biraz da
Ernst.
İlk yarıda resmen uyuduk, ikinci yarı biraz olsun canlandı millet. En azından ikili mücadeleler kıran kıranaydı.
Beşiktaş on kişi kalınca Sivas can havliyle yüklendi, pozisyon buldu, bulurken de arkada açık verdiler.
Daha iyi bir maç izlemeye başladık özetle.
O olmadı, bu olmadı derken sonunda oldu.
Sivaslı oyuncular bire razıyken üç aldılar, resmen altın buldular. Dikkat!: Toraman'ı önce tribüne çağırıp "
Sivas seninle gurur duyuyor" dediniz, sonra yuhaladınız? Hangisine inanmalıyız?
Derslik!: Siz yuhalıyorsunuz,
Quaresma sizi alkışlıyor. Sevgili Sivaslı dostlarım, buradan alacağınız bir ders yok mu? Kırmızı:
Sivok ilk sarıyı hak etti, ikincide bir çekme var da o kadar şiddetli mi, tartışılır! Final cümlesi: Bu yenilgi Beşiktaş'ı ne uzatır, ne kısaltır ama
Sivasspor'u ligde bırakır.