Geçtiğimiz günlerde dünyanın en büyük spor birliklerinden birisi olan Uluslararası Spor Ekonomisi Birliğinin kongresine katılacağını bildiğimiz Tuğbay İnan'ın bir makalesi ile ilgili haber de Eurosport'un resmi internet sitesinde yayınlandı. Türkiye'den ilk kez bir akademik makalenin Eurosport'ta yayınlanması biz Sivaslıları gururlandırmış ve mutlu etmiştir.
AİLE TRÜBÜNÜ OLSUN
13 ilde stadyuma gitmeyip, çoğunluğu evde televizyondan maç izlemeyi tercih eden 3 bin 790 kişiyle yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmada sonucunda,
katılımcı futbolseverlerin tribünlerdeki şiddet ve küfürden şikayetçi olduğu anlaşıldı..
Cumhuriyet Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Tuğbay İnan tarafından, 13 ilde, stadyuma gitmeyip, çoğunluğu evde televizyondan maç izlemeyi tercih eden 3 bin 790 kişiyle yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmada sonucunda, katılımcı futbolseverlerin tribünlerdeki şiddet ve küfürden şikayetçi olduğu anlaşıldı.
Statlarda küfür engellenirse, ailesiyle birlikte maça gidebileceğini ifade eden katılımcıların büyük bir bölümü Anadolu'daki statlarda ''aile tribünü'' oluşturulmasını istiyor.
Tuğbay İnan, önceki sezon Süper Lig'de takımı olan 13 ilde yaptığı araştırmayla, Süper Lig taraftarının profilini ortaya koydu. Sivas'ın da aralarında bulunduğu 13 ilde, stadyuma gitmeyip, evde televizyondan maç izlemeyi tercih eden 3 bin 790 kişiyle yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmada, büyük bir bölümü kent merkezinde yaşayan, yüzde 87,6'sı erkeklerden, yüzde 12,4'ü kadınlardan oluşan, 15 ile 44 yaş aralığındaki katılımcıların, futbola bakış açıları ortaya konuldu.
Katılımcıların stadyumlarda maç izlememe nedenleri, taraftarı oldukları kulüpleri desteklemelerine etki eden faktörler, maç izlerken küfür edip etmedikleri, maç sonuçları için bahis oynayıp oynamadıkları, taraftarı oldukları kulüplerin lisanslı ürünlerini kullanma durumları, stadyumların fiziki koşulları ve imkanları ile ilgili düşüncelerinin istatistiksel şekilde grafiklerle ve yüzdelik dilimlerle sunulduğu araştırmada, çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Araştırmaya göre, katılımcıların büyük bir bölümü tribünlerdeki şiddet ve küfürden şikayetçi olduğu için stadyuma maç izlemeye gitmiyor. Stadyumlardaki kötü tezahürat, küfür ve şiddetin önlenmesini isteyen futbolseverler, statların güvenliği, konforu, giriş-çıkışları konusunda da iyileştirmeler yapılmasını talep ediyor.
-ANADOLU'DA STATLARDA ''AİLE TRİBÜNÜ'' İSTEĞİ-
Araştırmaya katılan evli taraftarın yüzde 75'i, statlarda küfür net bir biçimde engellenirse, ailesiyle birlikte maça gidebileceğini ifade ediyor. Anadolu illerinden araştırmaya katılanların büyük bir bölümü statlarda ''aile tribünü'' oluşturulmasını istiyor. Katılımcıların stadyumlarda maç izlememe nedenleri arasında ilk sıralarda da karşılaşmanın ''televizyondan yayınlanıyor olması'' ve ''şiddet'' yer alıyor.
Araştırmada, maçın televizyondan yayınlanıyor olmasını gerekçe göstererek stadyuma gitmeyenlerin oranı yüzde 36 ile ilk sırada yer alıyor.
Ayrıca katılımcıların yüzde 25'i tribünlerdeki şiddeti gerekçe göstererek stadyuma gitmiyor. Katılımcıların yüzde 11'i bilet fiyatlarını pahalı bulduğu, yüzde 7,5'i stada giderken geçen ulaşım zamanını çok bulduğu, yüzde 3,5'i küfür ve kötü tezahürat, yüzde 2'si hava şartları, yüzde 2'si ailevi sorumlulukları, yüzde 2'si maç saatinin ve maç gününün kendisine uymaması, yüzde 1,5'u ise iş yoğunluğu nedeniyle stadyuma gitmiyor.
Özellikle 40-44 yaş arası taraftarlar, ailevi sorumlulukları nedeniyle stadyuma gidemediğini belirtirken, stada maç izlemeye gitmek isteyenlerin büyük bir bölümünü gençler oluşturuyor. Katılımcıların büyük bir bölümü, stadyumlara maç izlemeye giderken rahat bir şekilde girip-çıkmak istiyor. Katılımcıların yüzde 68'i stadyum girişlerinde saatlerce sıra beklemek istemiyor. Araştırmaya katılanların yüzde 52'si stadyumlardaki tuvaletlerin temizliğinin iyi olmadığından şikayetçi olurken, yüzde 41'i statlarda satılan yiyecek ve içeceklerin fiyatlarının pahalılığından yakınıyor.
-EN ÇOK HAKEME KÜFÜR-
Katılımcıların yüzde 51,5'i maç izlerken coşkulu ve heyecanlı olduğunu, yüzde 39,3'ü müdahaleci, yüzde 9,2'si saygılı olduğunu ifade ediyor. Araştırmaya katılanların yüzde 69,9'u maç izlerken küfür etmediğini, yüzde 30,1'i ise küfür ettiğini belirtiyor. Küfür eden katılımcılar, maç izlerken en çok hakeme ve rakip takım oyuncusuna küfür ediyor.
Katılımcıların yüzde 17,9'u hakeme, yüzde 9,6'sı rakip takım oyuncularına, yüzde 1,3'ü kendi takımının oyuncularına, yüzde 0,8'i rakip takım taraftarına, yüzde 0,5'i ise kulüp yönetimine küfür ediyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 62,7'si erkek arkadaşıyla, yüzde 2,6'sı kız arkadaşıyla maç izlediğini belirtiyor. Yine katılımcıların yüzde 16,1'i iş arkadaşıyla, yüzde 7,7'si okul arkadaşıyla, yüzde 5,6'sı ailesiyle, yüzde 5,3'ü de mahalle arkadaşıyla maç izlediğini ifade ediyor.
-MAÇ HAVASINI TENEFFÜS ETMEK İÇİN STADA GİDİYORLAR-
Katılımcıların büyük bir bölümü, maç havasını yaşamak, takıma manevi destek vermek ve yıldız futbolcuları izlemek için stadyuma gittiğini belirtiyor.
Araştırmaya katılanların 39,1'i popüler olduğu için, 34,7'si memleketinin takımı olduğu için, yüzde 20,8'i köklü bir geçmişe sahip olduğu için, yüzde 3,1'i sporcularını başarılı olduğu için, yüzde 2,3'ü ise diğer nedenlerden dolayı taraftarı oldukları futbol kulüplerini destekliyor. Taraftarı oldukları kulüplere desteklemelerindeki en büyük etkenlerden biri ise aile. Katılımcıların yüzde 82,4'ü ailesinin, yüzde 11,2'si arkadaşlarının, yüzde 3,9'u diğer nedenlerle, yüzde 2,5'i ise spor programlarının etkisiyle bir futbol kulübüne destek verdiğini belirtiyor.
-BAHİS OYNAMA DURUMLARI-
Katılımcıların yüzde 50,4 maç sonuçları için bahis oynadığını, yüzde 49,6'sı hiç bahis oynamadığını belirtiyor.
4 büyüklerin taraftarlarının yüzde 80,5'i taraftarı oldukları kulüplerin lisanslı ürünlerini kullandıklarını, 19,5'i ise lisanslı ürün kullanmadığını ifade ediyor. Araştırmaya katılanların yüzde 61,9'u sadece hafta sonunda, yüzde 18,9'u haftanın her günü, yüzde 8'i denk gelirse televizyonlardaki futbol programlarını izlediğini belirtiyor. Yüzde 11'2'si ise bu programları izlemediğini aktarıyor.
Katılımcıların yüzde 80'i sporla ilgili basılı yayınları takip etmediğini, yüzde 20'si ise takip ettiğini ifade ediyor.
-''FUTBOLUN ESAS SAHİBİ VE FİNANS KAYNAĞI TARAFTARDIR''-
Araştırmayı yapan Yrd. Doç. Dr. Tuğbay İnan, yaptığı açıklamada, kitleleri peşinden sürükleyen futbolun, seyir zevki yüksek bir spor olduğunu belirtti. Futbolun, yıllık milyarlarca dolar ciro üreten sanayisi ile artık endüstriyel bir dal haline geldiğine dikkati çeken İnan, ''Ülkemiz futbolunun da küreselleşen dünya ile aynı yönde ilerleyen, her türlü değişime ve gelişime kolaylıkla ayak uydurabilen, ciro bakımından ele alındığında da Avrupa'nın 6. büyük ligi konumunda olduğunu söylemek mümkündür'' dedi.
Taraftarın futbol kulüpleri açısından önemine dikkati çeken İnan, ''Futbolun ayrılmaz parçası olan taraftarın günümüzde maçlara karşı ilgisinin azalması ve stadyumlardan uzaklaşmasını bir çok etkene bağlamak mümkündür. Futbolun esas sahibi ve esas finans kaynağı taraftardır. Şiddet olayları, stadyumda küfür, maç bilet fiyatlarının yüksek olması, lig içi rekabetten yoksunluk, Avrupa veya Dünya arenasında başarıyı yakalayamama gibi etkenler, dünyada olduğu gibi ülkemizde de taraftarı giderek stadyumlardan uzaklaştırmakta, seyircisi olmayan veya seyircileri giderek azalan futbol kulüplerinin taraftarla ilişkilendirilebilecek gelir kaynaklarında da ciddi kayıplara neden olmaktadır'' diye konuştu.
Stadyumlara giden seyircilerle ilgili bir çok araştırmanın mevcut olduğunu, Türkiye'de bu konuda akademik çalışmaların yapıldığını anlatan İnan, stadyuma gitmeyen taraftarla ilgili şu ana dek herhangi bir araştırmaya rastlanılmadığını ifade ederek, ''Stadyumlara giden taraftarları zaten araştırdık, biliyoruz, onlar da bazı durumlardan şikayetçiler, ancak stadyumlara gidiyorlar, maç izlemeye devam ediyorlar, esas stadyumlara gelmeyenleri incelemeliyiz. 'Bunlar kimdir?' diye merak etmeliyiz ve bu kişileri stadyumlara nasıl çekebiliriz, neleri değiştirmeliyiz, hangi şartları iyileştirmeliyiz, bunu araştırmalıyız'' dedi.
Yaptığı bu araştırmanın kapsam açısından dünyada bir ilk olduğunu belirten İnan, ''Bu araştırmam, futbol taraftarlarının stadyumlardan uzaklaşma sebepleri ve çözüm önerileri ile ilgili olarak durumun tespit edilmesi açısından da önem kazanmaktadır'' ifadelerini kullandı.
-KADINLARIN FUTBOLA İLGİSİ-
Araştırmayı tamamlayana kadar bayanların futbola karşı bu kadar ilgili olabileceğini düşünmediğini, ancak araştırma sürecinde kadınların da futbola karşı ilgili, hatta futbolu çok iyi takip eden birçok erkek kadar bilgili olduğunu tespit ettiğini ifade eden İnan, ''Ne yazık ki takımına gönülden bağlı bu bayan taraftarlarımız, çeşitli sebeplerden ötürü stadyumlardan uzak durmayı tercih ediyorlar. Eminim ki özellikle stadyumların fiziki koşulları düzeltildiğinde, maç öncesi ve sonrası şiddet engellenebilirse bayanlar, taraftarı oldukları kulüplerin formalarını giyip stadyumlardaki yerlerini alacaklar'' dedi.
Taraftarların stadyumlara rahat girmek istediğini, saatlerce bilet kuyruğunda beklemek istemediğini anlatan İnan, stadyumların fiziki koşullarının iyileştirilmesinin gerekli olduğunu belirtti.
-ŞİDDETİN ÖNLENMESİ İLE İLGİLİ ÖNERİLER-
Tribünlerdeki şiddetin önlenmesi ile ilgili çeşitli önerilerde bulunan İnan, ''Stadyum içi ve dışındaki şiddetin engellenmesi için topluma futbolun bir spor olduğunun, sporun içinde mutlak bir rekabetin barındığının, yenmek kadar yenilmenin de doğal bir şey olduğunun anlatılması gerekiyor. Futboldaki rekabetin yanı sıra bunun bir eğlence yönünün de olduğunun hatırlatılması gerekiyor. Bu kapsamda maç öncesi ve devre arasında çeşitli şovların yapılmasının faydalı olabileceği düşüncesindeyim. Özellikle okullarda çocuklara beden eğitiminin yanı sıra spor kültürü eğitiminin de verilmesi gerekmektedir'' ifadelerini kullandı. Sporda Şiddet ve Düzensizliği Önleme Yasası'nın geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edildiğini hatırlatan İnan, detaylı ve itinalı bir şekilde hazırlanan bu yasanın uygulama açısından sıkıntılar çıkmadan başarılı olmasını temenni etti.
Son yıllarda Türkiye Futbol Federasyonu'nun ciddi atılımlar yaptığını ifade eden İnan, ''Ocak ayında TFF, Kulüp Lisans Sisteminin tanıtımını yaptı. Bu sistem kulüplerin çeşitli standartları sağlamalarını ön görüyor. Kulüpler sportif, mali, personel, hukuki ve idari standartları sağlamak zorunda. Bunları sağlayamayan kulüpleri ciddi para cezaları bekliyor'' dedi.
-''FUTBOL HAYATTIR, YAŞAYAN BİR ORGANİZMADIR''-
Futbolun hayattan kesitler sunduğunu belirten İnan, ''Futbol hayattır, yaşayan bir organizmadır. İçerisinde aşk, kin, nefret, sevinç, hüzün, heyecan, merhamet, kıskançlık, vefa, gözyaşı en önemlisi dürüstlük barındırır ve futbolu futbol yapan taraftardır. Onu devreden çıkartacak her türlü gelişme veya eksiklik futbolu bitirir. Futbolun bitmemesi için bu türlü araştırmalara devamlı ihtiyaç vardır. Futbolu ve taraftarı iyi tanımamız gerekir'' diye konuştu.
İnan, ''Bu araştırma Süper Lig ile sınırlı. Şu anda yine taraftarlarla ilgili bir araştırma planladım. Bu sefer Spor Toto Süper Lig, Bank Asya 1. Lig, Spor Toto 2. Lig ve Spor Toto 3. Ligi kapsayan daha geniş bir araştırma yapmak istiyorum. 10 binin üzerinde bir taraftar grubuyla çalışmayı düşünüyorum. Üniversitemden destek alabilmek için gerekli yazışmaları yaptım, sonucu bekliyorum'' dedi.
Kaynak: Eurosport
http://tr.eurosport.com/futbol/aile-...02/story.shtml