Ertuğrul ÖZKÖK'ün yazısı: Siyah çantanın sırrı (9 Temmuz 2011 tarihli)
Siyah çantanın sırrı
DÜNKÜ Vatan gazetesinden okuyorum:
“Siyah çantanın sırrı.”
İDDİAYA GÖRE: “Teknik takip” sonucu şöyle bir bilgiye ulaşılmış. Sivasspor maçından bir gün önce Aziz Yıldırım, Bülent İbrahim İşçen, Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz ve ikinci başkanı Mehmet Oflaz’ın Sivas Büyük Otel’de buluştuğu belirlendi. Sivasspor Yönetim Kurulu üyesi Faruk Taşseten 21.44 sıralarında otelden çıkarak aracından spor çanta getirdi. Taşseten gece yarısı çantayı arabasına geri götürdü.
“Polis’in teknik takibi” böyle.
* * *
Şimdi “o meşum” geceye ait başkalarının gözlemlerini aktarayım.
- Habere göre; bu kişilerin “Sivas Büyük Otel’de buluştuğu” belirlenmiş.
Yani ortada gizli bir takip varmış gibi anlatılıyor.
Oysa; Sivas Büyük Otel, Fenerbahçe takımının ve yöneticilerinin kaldığı otel.
Yani, herkesin gözü önünde gerçekleşen bir buluşmaya, “teknik takip” gibi gizemli bir görüntü verildiği anlaşılıyor. Bunu polis mi böyle vermiş, gazete mi böyle sunmuş bilmiyorum.
- Habere göre; Sivasspor Yönetim Kurulu üyesi Faruk Taşseten saat 21.44’te otelden çıkarak, arabadan çanta getirmiş.
Tam o saatte, Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe yönetiminin önde gelen kişileri, otelin birinci katındaki restoranda yemek yiyorlardı. Sivasspor Kulübü Başkanı da yemekteydi.
Bir de ayrıntı vereyim. Otelin listesindeki şaraplar beğenilmediği için, dışarıdan aldırıldı.
- Aziz Yıldırım otele girdikten sonra, zemin katın arka tarafındaki VIP salonuna geçti. Yemek dışında, bütün gece orada oturdu. Fenerbahçe yönetiminin öteki üyeleri de aynı salondaydı.
Bir ayrıntı vereyim. Bol bol çay içildi, fındık fıstık yendi.
- Faruk Taşseten’in otelden ayrıldığı saatlerden önce şehrin valisi de aynı salona gelip, gece yarısından sonraya kadar Aziz Yıldırım ve arkadaşları ile sohbet etti.
- Sivasspor Yönetim Kurulu bir açıklama yapmış. “Çantada getirilenler protokol biletleriydi” diyor.
- Evet, daha uçaktan inildiği anda, protokol biletleri sorunu yaşanmaya başlandı. Çünkü İstanbul’dan son anda gelen çok sayıda Fenerbahçeli vardı ve onlar için bilet bulunamıyordu.
- Bu sorun, yemek sırasında da uzun uzun tartışıldı. Sonunda biletler geldi.
- Maç gününün gündemi de şöyleydi. Öğle saatlerinde Aziz Yıldırım, Sivas’ın sanayi sitesi gibi bir yerinde “güvercin uçurmaya” gitti. Aynı gün, Sivas Fenerbahçe Derneği’nin engelliler için temin ettiği tekerlekli sandalye verme törenine katıldı. Oradan valiyi ziyaret etti. Valilikten, ünlü bir dönerciye gitti.
Oradan da maça.
* * *
Şimdi diyeceksin ki, polisin “teknik takiple” bile elde edemediği bu bilgileri sen nereden öğrendin.
Çok basit, çünkü o gece ve ertesi gün ben de aynı oteldeydim.
Fenerbahçe’nin uçağı ile maçı izlemeye ve yazmaya gitmiştim.
Peki başka günlerde, kapalı kapılar ardında başka “kirli işler” dönmüş olamaz mı?
Olabilir elbet.
Ben kimsenin avukatı değilim. Ama savcısı da değilim.
Sadece tanık olduğum bazı şeyleri yazıyorum. O gece Aziz Yıldırım ve valinin yanından saat 12.30’a doğru ayrıldım. Onlar hâlâ aynı salonda oturmaya devam ediyorlardı.
Peki Aziz Yıldırım veya öteki yöneticiler otelde başka bir yerde buluşup para alışverişi yapmış olabilirler mi?
Otelin kapısında çok sayıda gazeteci ve kameraman vardı. Ayrıca, benim bildiğim artık otellerin kat kameraları da var. Oradan da tespit yapılabilir.
Umarım polisin elindeki “deliller” o geceye ait olanlardan daha sağlamdır.
Emniyet Müdürü ve vali “Elimizdeki deliller çok sağlam” dediğine göre, bunları mahkeme safahatında göreceğiz.
Umarım sağlamdır ve futbolun güzelleşmesine, temizlenmesine katkısı olur.
...
Yazının bağlantısı:
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...asp?yazarid=10