Bülent Yavuz, Galatasaray-Sivasspor maçının hakemi Halis Özkahya'nın performansını değerlendirdi
Türk Telekom Arena'da hakem kıyımı vardı...
Maçın başından sonuna kadar verilen ve verilmeyen penaltılar, kırmızı kartlar, sarı kartlar ve fauller o kadar çok fazlaydı ki, hakem bile şaşırdı. Maç avcunun içinden kayıp gitti. Kontrolü kaybetti, maç kendi kendine oynandı. Verilen kararların çoğu yerini bulmadı.
Hakem adına çok üzüldüm. Hakemlik kurumu bunları hak etmiyor. MHK Başkanı Zekeriya Alp, Halis'e çok güveniyordu. Önemli hatalar yapmasına rağmen, maç vermeye devam etti. Ama hakem başkanının güvenini de maalesef boşa çıkardı.
Oyunun hemen başında Eren'in Eboue'ye attığı dirsek, dudak patlattı. Karşılığı kırmızı kart ve penaltı olmalıydı. Hakem Patagonya'da bile hatta sokakta hakemlik yapanların bile rahatlıkla vereceği bu kritik kararı veremedi. Tam bir skandal.
Galatasaraylılar hakemi sallamaya başladı. Hakem de etki ve baskı altına girdi. Selçuk İnan, Aydın Karabulut'a yüzde yüz faul yapıyor. Gözler hakemi ararken, hakem oralı bile değil. Burak aldı, götürdü ve gol yaptı. Hakem penaltının sanki karşılığını böyle verir gibiydi. Bu kez Sivasspor, hakemin etrafında döndüler. Hakem iyiden iyiye maçtan koptu. Dany'nin ikinci sarıdan atılması doğruydu. Ama Sivassporlu Ümit'in ikinci sarıdan atılması tam bir skandaldı.
Galatasaray'ın ilk penaltısına bir şey demiyorum. Hakemin kararı bence doğru. Ama ikinci penaltısı evlere şenlikti. Acemi hakemler bile buna penaltı vermez çünkü Sivassporlu oyuncunun müdahalesi açıkça topaydı. Da Costa'nın atılması da bu yanlış penaltının eseriydi. Hangi vicdana sığacak bilemiyorum.