Başarıda ben, başarısızlıkta siz.
Başarıda ben, başarısızlıkta siz.
Yok öyle 3 köfte 25 ‘e
Biz olmalıyız BİZ.
Sivasspor Samsunspora karşı kaybederken sadece 3-0 lık skorla 3 puanı kaybetmedi.Samsuna karşı kaybetmemizin sebebi Samsunspor takımın çok iyi futbol oynaması falan değil,bizim o gün çok kötü günümüzde olmamızdır.Haliyle Sivasspor’un hızlı oyunu tercih etmesi ara duraklarda durmadan bir an önce Samsun kalesine hücum etme ulaşma anlayışı gelişen ani Samsun kontra ataklarında golleri de kalemizde arka arkaya getirdi.
Peki biz ne yapabilirdik.Çok şey.Oyunda hızımızı ayarlar,kendimizi fazla yormadan onların taktiğine kurban gitmezdik.Bunun için çok geç ben burada ne Lorant’a,ne futbolculara akıl verecek düzeyde futbol bilgisine sahip değilim.Ben bildiğim kadarıyla sahada gördüğüm kadarıyla eleştiri yaparım.Bir gün önce hangi futbolcu rahatsızlanmış,Lorant karşılaşmaya hangi kadro ile sahaya çıkacakmış beni fazla ilgilendirmez.Ben sahaya o gün kim çıktı ise onun üzerine yorum yaparım.Petkoviç olsaydı,Hakkı olsaydı,şunlar takımda kalsaydı bunlar alınmasaydı.Bana göre boş işler.Diğer tabiriyle hikaye yani.O gün ben sahada kimi gördüm.Sivassporun kadrosunda kim vardı beni onlar bağlar.Birde enteresan bir durum var bu olayı hala çözemedim.Sivasspor’da Başarıya herkes ortak,başarısızlıkta herken kaçar oluyor.Bir atasözümüz var.Büyüklerimiz ne güzel söylemiş.Sanki bu günleri görür gibi.
“Arabanın tekeri kırılınca yol gösteren çok olur.”
Evet daha düne kadar sesi soluğu çıkmayanlar.Takımın hiçbir sıkıntısında sahneye çıkmayarak perde arkasından her zaman olduğu gibi geri planda oynayanlar.Baharda mantarın çıktığı gibi,çıkacağı yeri belli olmadığı gibi adeta mantar gibi ortaya çıkan eleştirmenler var.Kurdukları cümleleri da hazır.Hepsi Erman Toroğlu,hepsi Hıncal Uluç,hepsi ne çakardı aklıma gelmedi haa Ahmet Çakar gibi.Ben demiştim,ben bu takımın vallahi Samsunspora yenileceğini ben biliyordum.Allah allah ya Sivasspor yenilmiş zaten moral kalmamış herkeste bu arada bilecenlikleri ve saçmalıkları ile övünenler var.Kusura bakmasınlar.Bu takıma katkı sağlamayanların hiç mi hiç takımı,yönetimi eleştirmeye hakkı yok.Peki kimin eleştiri hakkı var biliyor musunuz.?Sivasspor’un maçlarına bir bilet alıp tribünlere gelen ve destek veren herkesin eleştirme hakkı var.Bir olaya katkın yoksa emeğin yoksa kusura bakma eleştiri hakkında olmamalı diye düşünüyorum.
ÇEKİNMEYİN SORUN.
Başkan Otyakmaz dün geniş kapsamlı bir basın toplantısı yaptı.Amaç daha fazla Sivassporla ilgili yapılan asılsız yorumlar ve akla hayale gelmeyen düşüncelere kadar neyi merak ediyorsanız sorun.Her soruya açığım dedi.Beni sıkıştırın.”dedi. Biz sorduk ,arkadaşlar sordu.Sizler neyi öğrenmek ne hakkında bilgi almak istiyorsanız hepsini sorduk.Zannediyorum bu toplantıdan sonra kamu oyu yeteri kadar detaylı bilgi sahibi olmuştur.Diye düşünüyorum.
Sorular,sorular, sorular...
Sivasspor ileriki haftalarda sıkıntı yaşar mı yaşamaz mı? Muhammed Ali kalmalımıydı.?Mehmet Yıldız olsa Samsun maçı ne kadar farklı olurdu.Alınan futbolcular Sivassporu taşır mı taşımaz mı? Lorant nerde yanlış yaptı.Doğruları ne?Sivasspor maddi sıkıntı yaşayınca Yönetim Kurulu bunları nasıl çözüyor.Federasyon bize art niyetlimi davranıyor.?İsterseniz gelin bunlarla pek fazla zaman harcamayalım.Maddi sorunları aşma ile ilgili kısım harici dışında Sivasspor için bu haftadan sonra biz ne yapabiliriz onun için kafa yoralım.
Süper ligde şu bir gerçek ve 3.yarı yok.Artık ligin sonuna her hafta biraz daha yaklaşıyoruz.Tek kelime ile yazının başında da belirttiğim gibi iyi günde dost ve seven çok olur.Önemli olan sıkıntı yaşadığınızda yanınızda bu dostlarınızı sevenlerinizi görmektir.
Kurtlar puslu ve dumanlı havayı sever.Hava açılınca ne kurt ne de duman göremezsiniz.Bu sebeple etrafımızda gezen kurtlara,kuşlara dikkat edelim.Sezon başında olduğu gibi hep destek tam destek,sonuna kadar destek diyelim.
Ne kaybederiz.Haydi bir düşünün.
yazan, Mustafa Ateş
Habercim, Mustafa Ateş e teşekkürler. Bu yazıyı bana gönderdi bende sizlerle paylaşmak istedim.
|